Bir Mezara Kaç Ölü Sığar

Önder Karaçay
1808

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

Bir Mezara Kaç Ölü Sığar

Eskiden insanlar birer tiyatrocu gibi hayatlarını kaliteli bir nüktedanlık üzerine kurulu yaşarlardı. Şeker yokluğu yaşanan zamanlarda Erzurum şekerini kerpeten ile kırıp küçülterek az tüketilmesi için çareler arardı insanlar. O zamanlar insanlar hem üreten hem tüketen oldukları için değer bilir bilinçli bir tasarruf içinde yaşarlardı.
Bir gün bir duvar tamiratı dolayısıyla rahmetli dedeme bir usta misafir olur.
Misafire çay ikram edilir. Usta çayına kerpeten ile kırılmış şekerlerden üç dört adet karıştırıp içer.
Bir iki bardaktan sonra dedem dayanamaz sorar;
~ Usta der sizin oralarda bir mezara kaç ölü koyarsınız?
Usta bu sorunun neden sorulduğunu anlar ve aynı nüktedan üslup ile dedemi cevapsız bırakan cevabı verir;
~ Ölü büyük olursa mezara bir ölü, küçük olursa üç dört ölü koyarız diyerek çayına neden fazla şeker kattığını açıklamış olur.
Eskiden Anadolu insanının gerçek hayatı fıkra gibiydi.

Önder KARAÇAY

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 25.2.2021 10:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ardahan'da gerçek yaşanmış bir hikayedir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün

    Çok güzel bir yaşanmışlık.. Az sözle çok şey anlatan.

    Kıssadan hisse çıkarmak nasıl güzeldir. Lakin, Gülten Akın'ın dediği gibi:
    Kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya..._____________

    Kalemin daim olsun kardeşim. Selamlar.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar diye bir atasözümüz vardır. Şimdilerde bit pazarını bile mumla arıyoruz ama bulabilene aşk olsun. Ne varsa yine eskilerde varmış, bunu anlamış olduk değerli şairim. Yüreğine sağlık.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Eskiden "Anadolu", gerçekten "analarla doluydu!"
    O anaların da adam gibi eşleri, çoluk çocukları vardı..
    "Baba" deyince ağızdan "bir koca çınar" çıkardı... Köklerine bağlı, dedelerine yaslanan, "ar, edep" bilen insanlardı!

    Şimdi mi?
    "Ağzından çıkanı kulağı duymayanlarla" dolu!
    Ahlaksızlık diz boyu!
    Hak, adalet hak getire!
    Harama el uzatmak, hak etmediğine sahip olmak adeta moda!

    Daha ne desem?
    Ne tadımız kaldı, ne tuzumuz...
    Ne şeker gibi adamlar, ne de lafı, sözü dinlenen dedeler, nineler kaldı...

    Kirlendik bir güzel!
    Mezar paklar mı bizi bilinmez?

    Tebrikler Önder Bey, Kardeşim..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Önder Karaçay