Koca İstanbul’da bir pazar
Oturmuş ağlıyor bir yazar.
Fakir, zengin, alim ve zalim
Binlerce türden insan yaşar
Yaşamadan sevgiyi, diri
Koca İstanbul’da bir mezar
Fatih, Zeytinburnu, Halkalı
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
FİKİRLER GÜZEL ARUZ VE KAFİYEYE GÖRE YAZILIRSA DAHA GÜZEL SONUÇLAR ALINABİLİR
Sayın av.Bey;Gurbeti ne güzel dizelemişsiniz.Şiirleriniz mükemmel,devamı dileklerimle.Erzurum
Mezar
Çamurdan yapsalar mezar taşımı
Seninle yan yana hemen iç içe
Gözlerim çukurda dönsem başımı
Sessizce ağlaşsak gelsen her gece
Olur mu bilmem ki yaşlar bahtiyar
Belki de serinden gelir tatlı ses
Cennetten bahçemi yoksa o diyâr
Baksana gidiyor sırayla herkes
Millet mi uykuda ben mi serseri
Gel haydi,gel haydi sesler duyulur
Beşikten mezara yaktım eseri
Vah titrek vücudum nasıl koyulur
Ömer Ekinci Micingirt
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta