Bir Medeniyet Dersi! Şiiri - Kazım Karagöz

İspanyollar denizcilikte gelişmişlerdi,
Arayışa çıktılar Papa da izin verdi;
Okyanuslar boyunca ada ada gezdiler,
Boyun eğenler köle, eğmeyeni ezdiler!..
Vardıkları yerlere şöyle söylüyorlardı,
Kendi kendilerini hep de övüyorlardı,
Barışsever insanlarız çok uzaklardan geldik!
Kastilya Kralının sözünü emir bildik!
Dünyanın en büyüğü bizim kralımızdır,
İspanya denen yerse ana vatanımızdır.
Tanrının temsicisi Papa verdi yetlkiyi,
Daha bir çok yer gibi Hindi ve bu ülkeyi,
Uyruğuna girerseniz iyi davrrnırız,
Gönüllü dinimize girersiniz sanırız...
Bize yiyecek verin, bol bol da altın verin,
Çünkü sahibi biziz bastığımız her yerin.
Rahibimiz sizlere din tebliğ edecektir,
Gönüllü girmezseniz işler değişecektir!..
Yerliler ise: barışseveriz diyorsunuz,
Siz sanki bizim ile alay ediyorsunuz!..
Görüntünüze bakın, hiç öyle bir hal var mı?
Öyle olsa bir insan hiç bunları taşır mı?
Madem ki kralınız en büyük neden bizden,
Mal, altın, yiyecek ve ne ister ülkemizden?
Bu onun muhtaç, yoksul olduğunu gösterir,
Haramiliği göze aldığını gösterir!
Savaş sever birisi olacak ki kendisi,
Öyle değilse eğer neden göndersin sizi?
Yiyeceğe gelince, biraz var bölüşürüz,
Sizi aç bırakmayız biz misafirperveriz.
Altınlara gelince zaten işe yaramaz,
Süslemekten başka bir şeye bizde yaramaz!..
Varsa arayın bulun dağda, taşta, derede,
Biz de pek bilmiyoruz varsa bile nerede.
Dinimize gelince, dinimizden memnunuz,
Güvensizden nasihat alacak da değiliz!
Korkutamazsınız bizi bir fayası olmaz,
Bir insan neden böyle olur ki akıl almaz!..
Hülasa ülkemizden çıkın gidin hadi siz!
Görmedik biz burda hiç sizin kadar güvensiz!..
Yoksa bizi siz gibi silahlı bulursunuz,
Gönüllü gitmezseniz kelleden olursunuz!
Böyle konuşmuş vahşi yerlilerin kralı,
Medeniye ders vermiş, hem de dersin kralı!..