Bir Mecazi Aşk Yolu Aşık - Garib Çoban

Bir Mecazi Aşk Yolu Aşık - Garib Çoban

Her şeyi olduğu gibi görmüyoruz, olduğumuz gibi görüyoruz.
Aşk asla izin istemez.
Ne senden, ne de sevdiğinden.
Sevgiyle içinizdeki çocuğun elini tutmalısınız.
Onun için hiçbir şey imkansız değildir.
Bana neden bu kadar çok yazdığımı soruyorlar.
Bazen insanlar zamanlardan geçer.
Onun en büyük dileği hissetmemektir.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Ve ben bunu kendim bile bilmiyorum.
Sadece kalbim iyi ya da kötü bir şey hissettiğinde, ellerim kağıdın üzerinde kayarken, kalbimin benim pusulam, rehberim olduğunu biliyorum. aklımı bulandıran. sebep, kırıldığımızda da, aşkla doluyken de yazıyorum.
Her insanda onu diğerlerinden ayıran bir parmak izi vardır.
Bazılarında bilgelik, bazılarında dürüstlük, bazılarında ise akıl vardır.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Ancak güzel ahlak tüm parmak izlerini toplar ve sizde gitmeyecek bir iz bırakır.
Sen gittikten sonra da uzaklaş.
Ahlâkına sıkı sıkı tutun, yükselirsin.
Birbirini seven insanlar için en güzel şey sadece birbirini sevmek değil.
Bunu birbirlerine söylemektir.
Onun samimiyetine, sevginin samimiyetine, sormanın samimiyetine, özürün samimiyetine, hüznün samimiyetine, övgü ve övgünün samimiyetine, sevincin samimiyetine büyülendiğim kadar hiçbir özelliği beni büyülemiyor.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Benim kalp, hiçbir konuda dürüst bir insanın yanında olduğu kadar güvende değildir.
Sevdiğinizde, sevdiğiniz kişiye çok fazla güvenmeyin.
Hayal kırıklığına ve onu özümsemeye de yer bırakın.
Ne kadar çok verirseniz, hayal kırıklığı da o kadar acı verir.
Sadece bildiğini seversin derler.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Bütün yüzleri sevdim!..
Ve sonuncusu da düştüğünde sevmekten vazgeçtim.
Seni düşündüğümde bana nasıl hissettirdiğini anlatacak kelime yok.
Sanki birine ruhunuzu vermişsiniz ve sonra sana sorarlar!..
Bana ne verdin?..
Duygularınızı tatmin olacak noktaya getirmeyin.
Çünkü bazı kalpler tatmin olunca giderler!..
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

İnsanın kendisi olabileceği, dışarısı gibi olabileceği, hakikatiyle uyum içinde olabileceği bir yer istiyorum.
Kalplerimiz büyük ama hatalarınızın büyüklüğünü küçümsemeyin.
Deniz delinse gemiyi taşımaz.
Ve unutmayın beni rahatsız eden her hata için sizi affedebilirim ama her seferinde düşeceksiniz.
Hepimizin düşüncelerimizi adayacak birine ihtiyacı var.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Sessiz ayrılış, kalplerimizin nezaketini küçümseyen herkese verilecek en büyük yanıttır.
İnandığın her şey gözlerinin önünde yok olana kadar olgunlaşmayacaksın!…
Sanki hayat sana, senden başka kimsenin olmadığını öğretmeye çalışıyor.
Kaç kişi sana onlar için her şey demek istediğini söylese de.
Sen senin desteğinsin, sen senin gücün.
Bunu erken yaşta iyi anla!..
Kendinizi sevgiyle inşa edin ve sonunda onu uygun bir duayla yere koyana kadar onu onurlandırın.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Zaten yanlış bir seçim değildi ölüm.
Değişiyorlar, değişiyorlar diye kendinizi çok fazla suçlamayın!..
Yok olmaları, yok olmaları yüzünden de kendinizi öldürmeyin!..
Bunların bir aşama olduğuna inanmalısınız.
Ve bu yolculuğun burada sona erdiğini.
Çünkü nihai hedefin bu olduğunu.
Ona ulaşabilir!..
Ve hayat devam ediyor.
Yalnızca aşkın gözlerinde sonsuzluğu bulabilirsiniz.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

İnsan hayatının sorumluluğunu aldığında olgunlaşır.
Başkaları için değil kendisi için yaşamayı öğrenir.
Arzularını aşmayı ve nefret ettiği şeyleri kucaklamayı öğrenir.
Günlerini sensiz eksik görenler dışında kimse seni sormayacak.
Kalbinizi kabulle rahatlatın, ellerinizi bırakarak gevşetin ve etrafınızdaki her şeyin kendi kaderine gitmesine izin verin.
Çünkü bazen teslimiyet dışında hiçbir gücünüz yoktur.
Ve her şeyin bir hikmeti olduğunu idrak etmekten başka hiçbir bilginiz yoktur.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Yaşlandıkça, sahip olduğunuz derin ilişkilerin sayısı azalır, sınırlarınız daha fazla artar.
Ve kötü olduğunu düşündüğünüz şeylerin iyi şeylerle sıralandığına, günlerin değiştiğine ve insanların değiştiğine.
Sevmenin o kadar çok yolu var ki.
Sessizce sevmenin o kadar çok yolu var ki.
Ve bunun için zamanın yeterli olduğuna dair kesinliğiniz artar.
İçinizdeki paslanmayı gösterirseniz, insanların gerçek doğası sizin için açıklığa kavuşur.
Yaşlandıkça, sakinliğinizin ve rahatlığınızın her şeyden daha önemli olduğunu o kadar çok anlarsınız.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

En güzel günleri yaşadığımızı iddia eden, günlerin sıkıntısından şikayet eden herkesi teselli eden bizleriz!!..
İçimizin kırıldığına kim inanır?..
Ve biz geceyle ve tavanla arkadaşız.
Ta ki en son ne zaman uyandığımızı bilemeyene kadar.
Bizim mücadele ettiğimizi hiç hissetmeyen insanların önünde yıkılma korkusuyla ellerimizi kalplerimizin üzerine koyamayana kadar.
Bu güçle ortaya çıktı.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Hayatımızı noktalı çizgilerle yazıyoruz.
Sözlerimizle arzularımız gözyaşlarımızla şüphelerimizle.
Elipslerle noktalayarak.
Sorular.
Ve bazen de buna bir son verme çılgın arzusu.
Ama hayat bize çok çabuk yetişiyor.
Biz de içine birkaç parantez koyuyoruz.
Ve sonra mutluluğun basit şeylerde bulunduğunu anlıyorsunuz bir kabir başında.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.

Sabah kahvesi, yağmur sonrası yürüyüş ve demli bir çay.
Kar taneleri kainatı aydınlatan bir aşk notu.
Üşümek, aç kalmak insan olmak için, göze aldığımız bir risk, şefkatli bir jest fakirliğini görmek için.
Sevdiklerimizin gözleri ve gökyüzüne doğru bir gülümseme.
Nerede olursan ol, aşkım seni kucaklıyor.
Şems vakti kalbimin yalnızca tek bir düşüncesi vardı, tek bir isteği, bir ihtiyaçsın duada.
Her şeye rağmen, her şeye rağmen.
Teheccüt vakti kalbimin tek istediği sensin.
Çok az şeye ihtiyacım var, ama o az şeye çok ihtiyacım var.
(Y.ed - Güzide Mektuplar Albümü)