Devrik bir düşünüşün yenilenmiş mevsimleri çaldı kapımı, aylardan bahar
Silik dünler döşedim yürek raylarıma, döküldü aşkın dallarından yapraklar
Bir ömrün saklanma odalarındayım, üşümüşlüğümü göstermiyor ki aynalar
Kurtarma bedenimi aşkın yangınlarından, söndürmez özlemli ruhumu sular
Çiğit mavisi bir mutluluğun boyaları dökülmüş sandallarıyla açılıp sonsuzluğa, kürek çekmek istiyorum belki de hiç bilinmeyen renklere. Hep o ömür kozasının kırık ışıklarına sokulur gece ve hep o düşsel anların zülüflerini tarar aşk sırları çizilmiş aynalarda. Çoğul bir yangın alanında gövdemizin sızılı karanlıklarına döneriz sonra, yol yorgunu bir ömrün ücra dallarından yaşamı toplarız, ruhumuzun saklanma odalarına dalarak yüreğimizin yankılı zindanlarında çığlık besleriz.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,