Bir Masa Bir Kadın Şiiri - Hüseyin Soniş

Hüseyin Soniş
9

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Masa Bir Kadın

BİR MASA BİR KADIN

Tam gitmek üzereyken, bir karanfil bıraktı masaya bir kadın,
Bir yıldız erir gibi, bir gece yanar gibi masaldı kadın,
İçimin tüm fay hatlarını çatlattı gözleri zelzele kadın,
Tam bitmek üzereyken, yeni bir kader bıraktı masaya bir kadın.

Sokağa çıkar gibi teker teker çıktı hafızamdan geçmişim,
Bir baş ucu lambasını üfler gibi sessizce söndü geçmişim,
Kırılası geldi bardağın, ıp ıslak oldu defter, dertlendi masa
Tam içmek üzereyken, bir günah bıraktı masaya bir kadın.

Kalemin değdiği her noktada ateş var, duman çıkıyor masadan,
Hergün daha fazla kül kokuyor defter, uçtu uçacak masadan,
Sürekli yer değiştiriyor şiirler, kalktı kalkacak masadan,
Tam yanmak üzereyken, bir göz yaşı bırkatı masaya bir kadın.

İki fotoğraf düştü masaya gökyüzünden zamandan bi haber,
İki kaçak yolcusuydular hayatın, biri özgürlük, biri kader,
Herşey oynadı yerinden adeta, ne kitap kaldı masada ne defter,
Tam muhabbet beklerken, bir sessizlik bıraktı masaya bir kadın

Çok uzadı masada zaman, defter de kalem de artık yaşlandı,
Her yanı döküldü kelimelerin, cümleler mısralara dolandı,
Göğe bakar oldu sanki her köşesi, günler gecelere yaslandı,
Tam tahliye beklerken, bir firar bıraktı masaya bir kadın.

Bir sonsuzluk bakıyor bana doğru, korkuyoruz, masa ve ben,
Bir bardak su kadarmış hayat onu anladım, hem duru, hem ehven,
Tahta bir kutuymuş ömür dediğin, dışına çıkamadan çürüdüm,
Tam sevmek üzereyken, bir ayrılık bıraktı masaya bir kadın.

Korsan kılığına girmişti artık masadaki kül tablası, duman duman,
Şiirler, terkedilmiş bir adaya düşmüş göçmen gibi, kaçıyorlar sayfadan,
Issız bir su birikintisine döndü hayaller, umutlar, çürümüş yosundan,
Tam dümenindeyken ölümün, bir kadavra bıraktı masaya bir kadın.

Yalnızlık ağır geliyor artık masaya, kaderi kaldırmak lazım,
Feleği infaz edip, kadehi de, şişeyi de, kırıp atmak lazım,
Sallanıp duruyor her yanım, çivisi çıktı galiba masanın,
Tam göçmek üzereyken, bir gençlik bıraktı masaya bir kadın.

Neresine dokunsam masanın zehirli karanfil tozu sil sil bitmiyor,
Bu pürüzlü sevdanın pürüzlü anıları kan ter içinde, boncuk boncuk eriyor,
Kirası gecikmiş bir ömür, yalnızlıkla sulanmış bir masada geçmiyor,
Tam ağlamak üzereyken, bir müjgan bıraktı masaya bir kadın.

Irmağın yanı başındayken susuzluktan ölmekmiş, aşkın bedeli,
Yanağa düşen bir damlanın fırtınasında boğulmakmış sevmenin bedeli,
Sürgüne gönderdim herkesten sakladığım o masayı, artık gitmeli,
Tam kapısındayken uçurumun, bir kelepçe bıraktı masaya bir kadın.

Aşıklıoğlu
Hüseyin 18-08-2021

Hüseyin Soniş
Kayıt Tarihi : 23.1.2022 14:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Soniş