Bir kere kişiler (mini minnacık orada, buradaki, birçok keyfi var oluşları) , toplumsal kültürü oluşturamazlar. Toplumsal kültür, toplumsal güçle, sosyal kültür de sosyal güçle oluşurlar.
Bir alandaki nicelenmeler, söz gelimi bir kültür içindeki toplumun dilinde olacak nicelenmeler; yozluk sayılmamalıdır. Çünkü böyle bir kabulde siz, gelişmeyi yozluk saymış olursunuz. Oysa bir nicelenme bize göre ne kadar olumsuz olursa olsun, gelişme bu nicelenmelerin (ortamın koşullarına denk düşenlerin) içinde, seçme ayıklamasını yapacaktır.
Bu seçme ayıklamalardan kimilerinin mevcuda eklemleşmesiyle, o mevcut gelişecektir. Siz bu nicelenmeler içinde daha baştan neyin seçilir, neyin seçilemez olacağını bilemez olacağınızdan dolayı, bunları yozluk olaraktan saymanızla, böyle bir karşı duruşun gelişecek olanı yok etmesi ile seçme ayıklamayı ortadan kaldıracaksınızdır. Seçme ve ayıklaması ortadan kalkmış bir durum, gelişmesi ortadan kalkmış bir durum demektir.
Toplumsal kültür, tabana doğru gittikçe az buçuk çarpılmalarla yansırlar. Taban toplumdan aldığı bu yansımayı buna bağlı kalarak üzerinde rahatça rastgele keyfi, oluşlarlan (sosyalci, halkçı, inançsal olaraktan soksak hareketli vs.) devinimlerini bu kültür üzerinde kendi öznelci anadıkları ile yaşarlar. Nehir her ton (kültürü) rengi taşır ama denizin ırası (Ana kültürü-çatı kültürü) nehirden çok farklıdır. Nehirden çaylara, çaylardan derelere, derelerden dereciklere, dereciklerden kaynaklara doğru gidince, ana kültürden-çatı kültürden, sapmalar zorunlu ve mutlaktır.
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta