Direkte titreyen sokak lambası
Altına oturmuş bir mahzun çocuk
Eli, yüzü paslı; kirli kafası
Sırtına geçirmiş bir yırtık gocuk
Kollarını dizlerine bağlamış
Gözü nemli, biraz önce ağlamış
Kesik kesik alıyor nefesini
Bir şey dedi, duyamadım sesini
Dedim bak talihin fukarasına
Dedi aç sinemi, bak yarasına
Kaldırıp gözünü dikti yüzüme
Dedi ki, dokunma yürek közüme
Derdi çokmuş içli içli anlattı
Her bir sözü beni kedere attı
Oturup dinlerken gözlerim doldu
Duyduklarım derin elemim oldu
Dedim adın nedir? Dedi ki, Rahim
Dedim karnın aç mı? Dedi ki, ruhum
O anda bağrıma bir ateş düştü
Söylediği bu söz bağrımı deşti
Dedim kimsen yok mu? Dedi yetimim
Anam, babam nerde, acep ben kimim?
Anladım garibin gerçek derdini
Felek zavallıya kurmuş fendini?
Öksüzmüş, yetimhanede büyümüş
Ana baba denen şey de ne imiş
Sözleriyle gözyaşına boğuldu
Tam değilken paramparça dağıldı
Bulutlu gözlerle etrafa baktı
Direğe tutunup ayağa kalktı
Yavaş adımlarla çıkıp giderken
Beni de geride yalnız bıraktı
Köşeyi dönerken takıldı kolu
Birden yere düştü şaşırdı yolu
Umutsuzca dönüp etrafı süzdü
Bakmadı yüzüne bir Allah kulu
Bir şey dedi anlamadım dilinden
İstiyordu biri tutsun elinden
Akan gözyaşını koluyla sildi
Kötülük utandı onun halinden
DEĞİRMENCİ zalim dünyanın hali
Yok mudur hayatın bir orta yolu?
Bir tarafta; garip sokak çocuğu
Bir tarafta; zevkte yüzen ahali
Yavuz Değirmenci
Kayıt Tarihi : 24.5.2024 12:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!