Sekiz on kartiyenin olduğu alanda kartiye şeflerinin yardımcıları sorumlu başçavuşlar o gün madende ne işler yapacak bir usta bir amaleden oluşan takım dediğimiz madenciliğin en küçük birimlerine tek tek talimat veriyorlardı.
Tertip işi bitip başçavuş aramızdan ayrılır ayrılmaz işçi arasında homurdanma fısıltı hâlinde konuşmalar başlasa da çok sürmeden gırgır şamata başlamış,kafesin önüne doğru hareketlenen kalabalığın arkasına doğru sıraya dizilen arkadaşlarının arkasına sıraya girmeye başlanmıştık bile ,
Akşam işçi yurtlarındaki yemekhaneye gitmek yerine beldedeki lokontalardan birine girdim garson menüdeki yemekleri saydıktan sonra yanımdan ayrılıp yemekleri yarım ekmek ile getirip masaya koydu sürahide su olup olmadığını kontrol ettikten sonra ben yemeği bitirmek üzereyken aynı vardiyada çalıştığımız kazmacı şahin usta içeri girer girmez her akşam olmasada en fazla bir akşam ara ile içtiği ufak rakı ve yemeklerini söyleyip yan masalardan birine oturdu ben yemeğimi bitirip hesabı deftere yazdırmaya çalışırken lokontanın sahibi veresiye defterinde benim ismimi aramak için açması ve kapaması bir oldu,
Yemekleri Şahin Usta'dan deyip beni gönderdi dönüp Şahin usta ya teşekkür ettikten sonra doğru gazeteciden günlük gazetemi almak için girdiğimde her zaman sinirli olan gazeteci yine birine kızmış olmalı ki içeride o yana bu yana dönüp duruyor du ve klasikleşmiş bir tavırla istediğim gazeteyi önüme doğru fırlattı parasını masaya koyup dükkandan hızlı bir şekilde dışarı çıktığımda makinist bu akşam sinemada oynayacak filmin ismi ni anons ediyordu ve filmin başlamasına az bir zaman kalmıştı ben biletimi alıp Sinamanin kapısındaki görevliye biletimi uzatıp üç film peş peşe oynayacak olan sinanamada Beyaz perdenin dört beş sıra gerisinde güzel bir yere oturdum. Filmler peşpeşe iki film üç film ardı ardına gösterildiği için sinemada bazan öğleden sonra girip hava kararıncaya kadar kalabiliyorduk bu gün Fatih'in fedaisi kara murat filmini bitirir bitirmez dışarı çıktım köprünün üzerine geldiğimde köprünün bu kadar yalnız olduğunu görüp merak etmeye fırsat bile bulamadan karşımda bir iki yere yığınlar halinde işletmenin işçilere göndermiş olduğu yakımlık kömür geldiğini mahalle sakinlerininde buraya toplanmış olduğunu gördüm, kömür yığınlarının başında beş altı katırın herkese ayrı ayrı payının dağıtıldığı kömürlerin yanında semerin her iki yanındaki saçtan imal edilmiş küfürlere kürekler ile doldurulup evinin kömürlüne doğru katırcının ye kendisi haraket edeyirdu dehhh çüşşş dooor duuur sesleri arasında gözlerden uzaklaşırken 50 kg lik kazanların en az on kg sini eksik tartıldığını kazanın içinde tortu halini almış görüntüsünden anlaşılıyordu .1
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta