Ağaçlar nasıl yeşerirse öyle yeşereceğiz
çiçekler açacak güller gülecek
bir kuş muştulayacak uzanırken yaşama
yıldızlar daha daha yaklaşacak
yüreklerin fersiz lâmbaları
fitilsiz kandiller gibi yanacak
yeni baştan yeni baştan yazılacak
yaşamın genetik kodları...
O zaman çıkacağız yaşamın dar sokaklarından.
Bulutlara sesleniyorum ıslat ellerimi
ellerim kıraç topraklar gibi verimsiz
ne maviliğin doyurucu bakışlarında gözlerim
ne yaftalı yıldızlarında kubbenin
yalnız ve yalnız uçuşan
beyaz kelebeklerinde bakışlarım
düşünüyorum neredesin insanlık?
Ulu bir mimar ustalığıyla tasarlanmış her şey
bal yapan arı kovanına çomak sokmak niye?
kötülüklerini inkâr etmeyen şeytan
daha mert değil mi insandan?
Tanrı mı suçlu?öyle mi düşünüyorsun?
Ruhlarınıza bulaştırdığınız virüsten...
Ey sahnede ki oyuncular!..
Bitirin oyunu inin sahneden;
lütuf olarak sunduğunuz aklınızın rehberliğinde
eğilin yüce Tanrı'nın önünde
diz çökün ve af dileyin
arının günahlarınızdan yaşamın mizanında
zaman durmuyor biz sürükleniyoruz
sersemletici bir okyanusun anaforunda
bir liman şehri özlemiyle yol alıyor gemimiz...
Ahmet TIĞLI 26.12.2020
Kayıt Tarihi : 21.6.2023 11:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!