Uzun uzun baktı yüzüme... Gözlerimi hafif kısıp, başımı iki yanıma salladım. Ne demek istediğimi anlamıştı hayret...
-Deli misin? Dedi.
Yüzümü buruşturup, gözlerimden bir çift soru işareti fırlattım gözlerine.
-Hayırdır? Diyecek oldum vazgeçtim.
-Bu kadar kızma dedi, sana delisin demiyorum, sadece deli misin diye soruyorum.
-Haydaaa... Dedim içimden. İnsan 'haydaaa' der de, 'çattık' demez mi hiç. Alt çenemi öne doğru itip, başımı ileri geri götürdüm. O anlamıştı zaten 'haydaaa çattık' dediğimi. Sırıttı hafiften. Hem de pis pis sırıttı. Madem hareketlerimden ne demek istediğimi anlıyordu, şimdi de ben bu sırıtmanın adını koymalıydım. Adı belli 'çakal sırıtışı’... Çakal nasıl sırıtır demeyin, sırıtır işte.
Kıllandım...
F.E.S. ve öbürleri için
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Devamını Oku
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta