Az mı desem çok mu desem dilim tükendi
Bir nur yüzün var şehidim, ölüm imrendi
Öyle masum bir tavrın var, gönül yakar
Gül yüzün, bembeyaz baharları saklar
Ne dökülen kan boşadır, ne de cefa
Dostlar bekler muhabbetten, vefa
Çekilmiş sofiler gibiyim irtikafa
Dilimde sen duamda sen varsın
Uzanmaz ellerim nafile
Nereye gider bu kafile
Toy delikanlılar üniformalara bürünmüş
Yıldızlar utanmış, güneşler üşümüş
Anlar halinden eşya, anlar mahlukat
Zalimde kalmamış, hayvan kadar şefkat
Aşağıdır yaratılmışın en hayırsızı
Kim kıyarsa masum bir cana
Güvenirler kanlı silahlarına
Bir yavrunun taşı değer de ölürsün
Budur korkakların hali,
Bir masumum ahı tutarda görürsün
Kimin varsa vebali
Yer gökler inler, hesap tez görülür
Yıkılır putlar, hezeyan görünür
Yoktur mazluma korku o gün
Tıpkı bugün olmadığı gibi
Sensin içimde ki efkarın sebebi
Sensin içimde kanayan yara
Hasretim barışın kaftanına
Sükuta ve batmayan güneşe
İçimi yakmayan ateşe
Bütün alemde duyulur ünün
Gelecek bir şanlı gün
Batıdan doğuya her köşede
Atarsın her merhametli kalpte
Bütün insanlığın dilindesin
Bir kutlu davasın Filistin
Her fiil doğurur kendi hareketini
Çocuklar getirir
Halil İbrahim bereketini
Biz ölmüş müyüz yavrularımız siper
Kundakta bebekten olur mu asker ?
Özgürlük Türküsüsün dillerde
Atarsın her güzel kalpte
Bütün insanlığın dilindesin
Bir kutlu davasın Filistin
Zekai Mahir Aktepe
Kayıt Tarihi : 16.5.2024 01:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!