Görünmez duvarlar örülmüş
Dört bir yanımıza.
Gri,ruhsuz, soğuk.
Açıyoruz kollarımızı iki yana.
Duvarlara değiyor parmaklarımız.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bir kuş konsa,aşıp gelse duvarları.
Bir nefes alsak,tıpkı ilk nefes gibi.
Doluverse ciğerlerimize,
orman kokusu,toprak kokusu.
Bir kuş konsa,hatırlatsa bütün unutulanları
Geçmişe götürdü şiir...Çoğumuzun ortak duygusunun şiire dökülmüş tadı gibi..Yüreğinize sağlık...
Sn, Hümeyra Gün ,
Doğa sevgisi ile dolup taşan yüreğinize saygı sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum,
Kurbağa Kalbi Şiirimdeki İnce ve İçtenlik Dolu Yorumunuza Teşekkürlerimi sunarım!...
Bir kuş konsa,aşıp gelse duvarları.
Bir nefes alsak,tıpkı ilk nefes gibi.
Doluverse ciğerlerimize,
orman kokusu,toprak kokusu.
Bir kuş konsa,hatırlatsa bütün unutulanları
hayata dair anlamlı dizeler şairem.
yüreğinize sağlık.
'Avucuma kuş kondu' derlerdi eskiler... Ben de şaşardım, çünkü benden kaçarlardı...
Anladım ki çok sonra, kuş dediği 'bahtmış', nasipmiş, az daha ötesi özgürlükmüş, güzellikmiş...
Yitirilen bunlar mı şimdi? Kala kala bize 'duvarlar mı' kaldı? O ketum, o 'sesi yutan' sığınaklar mı kalan?
Arandığımız o dostluklar... 'Bizi biz yapan' değerler birer birer kaydı mı elimizden? Ne yazık öyle.....
İçim ezildi Hümeyra Öğretmenim. Şiire ne diyebilirim, olan bizedir...
Kutluyorum etkili şiirinizi ve duyarlı şahsınızı Öğretmenim...
Dileğiniz dileğimiz sevgili Hümeyra hanım, anlamlı ve güzel paylaşımınız için teşekkürler...
Sevgimle
KUŞ UÇMAZ, KERVAN GEÇMEZ!..
Sanki harabeler arasında yalnızlığa mahkûm edilmişiz. Yoksa kendimizi mi mahkûm ediyoruz?
Madem ki hayat bizlere duvar örüyor, bizler de o duvara taş, tuğla verenlerden olsak, olsak da örülen duvarlar arasında mahkum kalmasak!..
Bir zamanlar (1980’li yıllar) bütün resmi daireler neredeyse belli renklerle büründürülmüştü. Ağırlıklı gri… O dönem üretim yapan ilgili boya firması belli kişilerin kurduğu ve satışını yaptığı, kazancını paylaştığı bir firma idi. Yani vatandaşın zevkinden çok, devletin parasıyla devlet binaları griye boyanacak, ticaretle kazanılmış olacak…
Sıcaklık, estetik, güzel görünüm önemli değildi…
Biraz bu yılları hatırlattı ilk dizeler bana.
Eh, yine bir zamanlar da boş duvarlar, çocukların resimler yapmalarına, “mavi gökyüzü ve güvercinler, çiçekler, el ele tutuşmuş çocuklar ve anne babalar” resimlerinin ağırlıklı olduğu duvar resimleriyle şenlendirilmeye çalışılmıştı.
Ne gökyüzüne değebildik, nede kuş kanatlarına!..
Kardeşlik, dostluk, barış, insancıllık, bilmem ne tür sevgiler resimlerle, sözlerle olmuyormuş. Bunu da gördük, yaşadık.
Yine herkes, kendi hükm-i şahsiyetinde kendinden olana kucak açtı, kendinden olana güç kattı.
Belki doğduğumuz yere rücu etmedik, o kadar küçülmedik ama kişiliğimizle oynanması, rencide edilmelerimiz affedilecek gibi değil…
Her söylemin “biz”leri, kendi “biz”liklerini yaratır olmuş bu âlemde. Onun için biz olma işi, bir bütünlük anlayışından sanki çok uzak duruyor gibi geliyor bana.
Bir kuş yüreği gibi ufacık, tertemiz ve saf gönüllerin birleşebileceği, yeniden nefes alabileceği bir dünya…
Bir kuş misali mavi sonsuzlukların hepimizin kanat çırpabileceği, hepimizi paylaşabileceği büyüklükte olduğu bilincine erebilsek…
Şairler böyle düşünürler, böyle hissederler…
Hümeyra Hanımın ümitleri, dilekleri ve hayalleri gibi…
Sevgi ve saygı ile değerli Hümeyra Hanım.
Sağlıcakla…
20 Ocak 2013
Hikmet Çiftçi
DUVARLAR, KUŞLAR ve MAVİ...Ne çok anlam gizlerler içlerinde......
Duvarlar özgürlüğü kısıtlar. Duvarlar mekanları böler, duvarlar ayrıştırır...
Kuşlar özgürlüğün ve barışın simgesi. Mavi de aydınlık yarınlar ve umudun rengi. Bunlar bir şiirde buluşunca, hele de aydın bir beyin, duyarlı ve vatansever bir yüreğin imbiğinden süzülüp gelmişse dizelere bize söz düşer mi artık.
Zülfü Livaneli' nin Duvarlar şarkısı eşlik etti dilime şiir bitene, hatta yorum bitene kadar.
Duvarları kuşatında tutuklayın hepsini
Ne böyle gurbet olsun ne böyle ayrılıklar
Kaldırın duvarları yıkın gitsin hepsini
Ne böyle zulüm olsun nede böyle şarkılar
Duvarları devirinde kül edin betonları
Ne böyle sınır olsun ne böyle düşmanlıklar
Kaldırın duvarları yıkın gitsin hepsini
Ne böyle zulüm olsun nede böyle şarkılar
Söyleyecek söz mü kaldı?... Kutluyorum sevgili Hümeyra öğretmenimi. Ha gayret diyorum. Çatladı duvarlar. Yıkılacak. Tüm kuşlar ya dolacak içeri, ya tutsak kuşlar dolduracak gökyüzünü, özgürce... Sevgimle...
Sevdamın nazlı kuşu
Sona erdir artık
Yükseklerdeki sonsuz uçuşu
Dört bir yanımızı saran
Dünyanın görülmez duvarlarını aş da gel
Kanatların olmasın sana engel
Denizin göğsü kabarır
Üzerinden geçerken
Dalgalar şaha kalkar
Köpükler alkışlarla inler
İnsanlık seni bekler
Süzül süzül de tez gel
Dünyaya kon Barış Kuşu.İ.Germenliler
Şiirdeydim, beğenilerimi bırakıyorum, güzel dizelere, inci çiçekleri eşliğinde, dost eliyle, gönülden....
TEBRİKLER...Sn. Sevgili Hümeyra Hanım.++
Bir şiiri çok dikkatle okumak gerekir.Birinci bölümde duvarlarla örülü-yüz,alanımız çok daralmış.İkinci bölümde ; duvarların sağlamlaştığını görüyoruz.Kuşlar konsa da sıkıntı içindeyiz.Bekliyoruz diğer bir bölümde kuşların gelmesini,artık biz bize gelemedik. biz bize sahip çıkmamızı
dört gözle bekler gibiyiz.Bitse hasretler.
Çalışmanızı beğenerek okudum. Tam puan +ant. Kutluyorum.Selam olsun.
MÜKEMMEL KALEMİNİZ DAİM İLHAMINIZ BOL OLSUN MUHABBETLE TAM PUAN
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta