Bir Kriz(antem) Masalı

Damarlarımda vals'e kalkan tedirginliğim
Nasıl da asil duruyor
Tozunu almalı sokakların… süpürmeli yani…
Kasımda açan bir demet aşk çiçeğidir krizantem…
Herhangi bir günün herhangi bir zaman diliminde yamalar yapıyoruz paçavralardan, terzi fazlası kumaşlardan…
Ve ruhlarımızı örtüyoruz durmadan…
Oysa…
Bu en büyük özgürlüğümüzü tutsaklığa dönüştürmenin ta kendisi…
Bir otobüs koridoru kadar boşluk var uçurumlarımda…
“ilerleyelim lütfen”
Suskunum
Herhangi bir acının varoluşunu dindirmek için…
Kendimi parçalara ayırdım kenara koydum
Her bir parçamı bölüştüler saba makamında
Sabah ezanı vakileri…
Vakitsizliklerde tüm karalamaları ateşe verdim…
Kapkara bir duman çıkıyor ayakuçlarımdan
Tutuşuyorum ben… kaç! ! ! kurtar kendini! ! !
Telaffuz eksikliği var sözcüklerde…
Dört yol ağzı çıkmaz sokaklar
Ayaklarım kanıyor en derin dehlizlerde
Sıkıntı yapıyor dinlediğim tüm nağmeler,
Hepsini bir yerlerde duymuşluğum var.
Ağzıma bal çalıyor sus payı olsun diye özlemlerim
Uyuşuyorum…
Kanım ağırlaşıyor…
Yarı karanlık merdivenlerinden aşağı iniyorum
Kendime yukarıdan bakayım diye
Kapıları sıkı sıkı kitli ütopyamdan
Her bir sigara
Düşen bir yıldıza eşitleniyor bu masalda
Bu masalda kahraman yok…
Krizantem masalı bu… Kasım da açan bir demek aşk çiçeği…
Noktalama işaretlerinden arınmalıyım
Elinin yazısı akmalı alnımdan

Tütsüledim her yanımı örtündüm bir ay’ın gölgesinde…
Ve rehavetle sınır “0” kilometre
Ölümün meleği Azrail’ le ayırdım ellerimi tenden
Ve zerre bırakmadan temizledim tüm yaralarımı
Bu içimdeki garip hastalık,
Tanı konulamayan çoğalmalar…
Zamanı gelmişti! ! !
Temizledim tüm yaralarımı
Tarifsiz baş dönmeleri eşliğinde
Misal…
Bir yol uzanıyor göçümden bu yana
Şanssa çoktan unutulan soykırımlara uğramış iliklerimde
Kızıl sabah ışıkları
Doktor tavsiyeleri eşliğinde
Davetiyelerim ertelenmiş
Ertelenmiş mektuplarım
Yanlış matematik hesapları yapıyorum
Beceriksiz sevişmelerde
Donakalmış yaratılmışlıklarım
Adımlarım kesik
Kasıklarım kahır akşamlarında…
Ve bunların hepsi bir demet aşk çiçeği krizantem yüzünden…
Evet evet tam da bu yüzden…