Bir Köprüde Şiiri - Haldun İplikçioğlu

Susa susa nasıl da anlaşmıştık
bir köprüde konuşarak
gözlerinden gözlerime
Avuç avuç sakladığım korkularla
loş puslu, bir iki mumluk
ışık karanlığındaki o bekleyiş
Geldiğinde kardelenlerin
kokusu sarmıştı her yanı
ve yüzünde
solgun mu solgun bir gülümseyiş

Yüreğinden yüreğime asılı bir köprüde
susa susa nasıl da konuşmuştuk
öyle saatlerce, günlerce
Bir tarafta çıplak omuzlarını gizleyen
sarı başak, mavi menekşeler
bir tarafta küllenmiş pişmanlık
Hüzünlere dar gelen geceler
ve bir iki mumluk ışık
Yukarda sessizliğin doruğunda ikimiz
altımızda bir deli fişek
akıp giden hislerimiz

Rengarenk geceyarısı ışıklarının
puslu dumanından çıkma
uzaklara çağıran bu ağrı
Yıllardır korkularımı sakladığım
kucağımda yavaş yavaş gevşeyen
benliğimdeki bu soluksuz sargı
Bir hatırladığım, sızıların aktığı
kum saatiydi çevirip bıraktığın
Bir de, gecenin sabaha kavuştuğu
duygulara bağlanan ayazıydı
o son geçtiğimiz sokakların

Gözlerinden gözlerime gerili bir köprüde
susa susa nasıl da anlaşmıştık
susa susa nasıl da konuşmuştuk
öyle saatlerce, günlerce, senelerce