Ağacın damarlarından sökülüşü gibi
İçli bir türkünün hüznü gibi
Yarım kalan çocuk oyunlarının özlemi gibi
Arkaya mühürlenmiş bakışlarımızla
Düştük yollara aç yalınayak
Bir kofer bir sandık
İçimiz buruk ve yanık
Sallanan ıslak mendilller mi
Yüreğimiz miydi bilmeden
Düştük yollara
Doğduğumuz topraklara veda etmeden
Doğduğumuz topraklara doymadan
Vatanımız Rumeliydi
Oyamız nakışlarımız Rumeli
Bahçe bağlarımız
Yemyeşil dağlarımız
Kaldırımlı yollarımız
Zambak, hanımeli kokan sokaklarımız
Hepsi öz be öz bizimken
Bir kofer, bir sandıkla
Gurbete vardı yolumuz
Rumeli türkülerimiz bu yüzden
Daha bir içli şimdi
Gözlerimiz bu yüzden hala nemli
Anılarımız bu yüzden
Aradan nice yıllar geçse de
Bir ot gibi yeşerir her gün
Büyür özlem yumağı içimizde
Dilimiz Rumeli ah Rumeli diye söylenir durur
Öyle bir sevdadır ki ahhh!
Bir gün baktık ki
Sirkeci Garı’nda açıldı gözlerimiz
Bir kofer, bir sandıkla
Yepyeni bir umuda sarıldık kaldık…
Kayıt Tarihi : 22.2.2009 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)