Radyoda; tanıdık bildik bir sesten,
Bir figan yankılanıyor odamın duvarlarında…
“Bir kızıl goncaya benzer, dudağın” diyor
Muhayyer Kürdi Makamı’nda…
Mevsim;
Gökteki kızgın güneşin inadına,
Yüzü, zemheriye dönük bir Eylül…
Vakit;
İnadına gökteki kızgın güneşin,
Kör karanlık… Gün ortasında!
Hava, paslı bir demir gibi soğuk, ağır…
Kâinat rutubeti; gözyaşlarım.
Gözlerim kör, kulaklarım sağır!
Perdelerden kırılan bir ışık doluyor göğsüme,
Göğsüm; dar geliyor göğüs kafesime!
İçimde bir cenaze…
Ki vakitsizdir her ölüm!
Yaşamağa müteessir bir halet-i ruhiye…
Ateşten ve kordan ibaret, sevda dediğin merhale!
Sevdiğim şarkılar dökülüyor dilimden,
Matemli bir mezar taşı şiiri gibi.
Ey yâr!
Sevda otağın, kalbime kurulu…
Seni göğsüme taksam,
“Ölmedim!” der gibi nişane…
Diner ızdırabım, bir sarsam seni.
Dirilir ey yâr;
İçimdeki virane!
21 Eylül '23
Kayıt Tarihi : 21.9.2023 13:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben yazdım, sana yazdım, seni yazdım...
![Çizgili Mavi](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/09/21/bir-kizil-goncaya-benzer-dudagin.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)