Bir kız vardı
Kendi hüznünü sarıya boyalı saçlarında taşıyan
Bir kız
Çocuk gibi küçücük ellerinde
Koca bir geçmişi titreten
Her kaçışında masumiyetinden
Bir kadeh rakı ardında bırakan
Taşıyan hayatı
Dünyaya ait umutlarıyla
Bir kız
Bir yudum özgürlük tadında
Uzak rüzgârların kavgasından
Yağmurun inatçı vuruşlarından
Kahkahalarından insanların
Uzak,
Çok uzak bir geçmişe uzanan
Kendi sesine tutsak
Binlerce defa yıkılmış bir şehrin
Dar sokakları arasında
Bir kız
Bir yudum özgürlük tadında
O kız
Ağladı bir gün
Aktı gözyaşları
Usuldan
Bir hayat boyu taşıdığı
Titredi yanakları
Bir gece yarısı
Dar sokaklarında bir şehir
Çehrelerinde insanlar
Ve dünya
Ve hayat
Akıp gittiler kızın yanaklarından
Dökülür gibi bir çağlayanın ardından
Düşer gibi çakıl taşları
Ve kum gibi incecik
Yaktı kendi ruhunu kız
Bir kız vardı orada
Gözleri kadehinin ince buğusunda
Sesi uzakların
Çok uzakların esaretinde
Bir gece sessizce
Aldı hayatı
Çıkınında taşıdığı düşleri
Ve parmak uçlarınca kaçıp gitti
Düşlerinde süslediği o yere
Ve kız
El salladı usulca
Usuldan akan yaşamına
Bir kız vardı çünkü
Oralarda
Kalbimizin en yumuşak yerlerinde
Gözlerimizle süslediğimiz
İpek astarlara uzanan
Bir kız vardı çünkü orada
Ve belki de
Çok
Çok uzaklarda….
Kayıt Tarihi : 19.1.2009 15:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!