Dün gece bir silüetin merakı ateşlendi
Oturdu baş ucuna sabaha değin
Dinledim inlemelerini aralıksız
Hayalinde ise aydın bir gün rengi
Sızgın bir düş gördü kapak arkalarında
Ne kadar kaldı aklının içinde bilmem
Bir düşünce kadar
Kalp kırıklıkları içinde bir mutluluk kadar belki
Yüzünü güneşe döndüğün an biten
O gökkuşağı gibi
Kalakaldı
Gözleri
Kapıların o denli açık olduğunu görünce
Toprağa düşen balığın
İlk çırpınmadan önceki o durgunluğu gibi
*
Bir evin bir kütüphanesinde
Bir kütüphanenin bir rafında
Tozlara boğulmuş bir kitap
Bir el uzanır sürekli
Sağındaki solundaki derken
Ciltlerce eskiyen sayfaları çatlamakta
Kaç asırdır içi avuçlarında durmakta
Gerçi
Kopuk ayraç nereyi gösterir
Üzerine üflenip açıldığında
Hangi cümleler belirgindir hangileri silinik
Üstelik bu çatı üzerine sürekli akıtmakta
Belki de yeniden yazılacak denli
Bembeyazlaşmıştır içi
Ya da her sayfa bulanmış mürekkebe
Bir kömür işçisinin alın teri gibi
*
Sorsam susar
Susunca sormam
Ne yapsam susar
Duymaz zaten
Nasıl duysun
Reşat Öztoprak
Reşat ÖztoprakKayıt Tarihi : 5.1.2019 23:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!