Bir Kış Masalı Şiiri - Yusuf Gökbakan 2

Yusuf Gökbakan 2
186

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Bir Kış Masalı

BİR KIŞ MASALI: AMA ELVEDA
Yabancı bir ülke
Ortası mavi bir kuşakla bölünmüş yabancı bir şehir
Şehrin iki yakasını bağlayan aşk köprüsü üstündeyiz
Öyle içli öyle güzeliz
Hüzünlü bir yürüyüş bizimki ağır ve iç yakan
Mevsim kış,
Kar karşıdaki meydana örüyor
Naif bir nakış
İçimiz kardan da beyaz
Sevdamız cennet kadar beyaz
Ve benbeyaz adımlarımız.
Birden duruyorsun,
Suya düşen kar tanelerinin
O derin halesini gösteriyorsun
Helezonlar bizi sonsuza dek içine çekecek sanki
Sanki gözlerin bunu istiyor
Bende acı bir gülümseme,
Minnacık bir bakış fırlatıp hemen kaçırıyorsun
Fakat ellerin ellerimde
Devam ediyoruz o muhteşem yürüyüşe
Kelimeler kendini katmış tabiatın diline
Suskunluk ses olmuş kabaran sevgimize
Karşıya geçiyoruz,
Karla işlenen meydan
Bir masal ülkesi yakından.
Nehrin kenarında bir banka oturuyoruz,
Soğuk havayı değil ıssacık bir hazzı soluyoruz
Dışarıdan bakanlar keşfe çıkmış,
Bir şey arıyor sanacak
Ufka odaklanmış bakışlarımızı
Ancak boş bakışlar asmışız boşluğa
Hiçbir şey hissetmek istemiyoruz birbirimizden başka
Birazdan başın da düşecek omuzuma
Bin ömrü seve seve adayacağımız bu aşka
Onun bu esrarlı anına
Sonsuza dek sürsün istediğimiz bu doyumsuz ana
Öylece kanmaya niyetliyiz
İşte o an ikimiz de aziziz.

Ve akıp gidiyor zaman,
Durdurmak ne mümkün,
Yine sarmaya yüz tutuyor bir koca hasret,
Büklüm büklüm.
Sımsıcak ellerin birden titremeye başlıyor
Anlıyorum ki veda vakti…
Boynuma dolanacak yokluğunun kemendi
Kalkmalıyım diyorsun,
-henüz erken
Duymazlıktan gelip kalkıyorsun,
Hançervari bir fısıltıyla,
Bensiz geçen onca yıl nasıl yaşadıysan
Yine öyle yaşar gidersin, diyorsun
-bu başka
Alışırsın diyorsun
-alışamam
Dönüyorsun ve karı hınçla ezen adımlarla,
Belki yanağında yaşla,
Sislerin arasında sisli bir salınışla
Kayboluyorsun meydana açılan onlarca sokağın birinde
Ben donakalmışım bir sarkıt gibi öylece
Bu masalın kucağında
Ve sonra koşuyorum ansızın peşin sıra
Her sokağın başında diz çöküp
–geri dön, diyorum
Meydanın bağrını inleten çığlıklarla
Bembeyaz gözyaşlarına baksana gökyüzünün
-geri dön,
Dayanılmaz artık kaç bin asırdır sırtıma vurduğun bu acı
Kaç bin şiir yazdım sana yazıya dökmediğim
- geri dön
Kaç milyar keder yığdım bağrıma
– geri dön,
Allah aşkına Muhammed, Kur’an, melekler aşkına
Belki bir kuytuda beni dinliyorsun sessiz ve tanımsız bir kahırla,
Benim dışa vurduğum hıçkırıkları, belki sen içine atıyorsundur;
Belki çoktan gitmişsin
Kaybolup erimişsin kendi sevda boşluğunda
Ve son sokakta artık mecalsiz kalan dizlerim
Teslim oluyor kaldırıma:
-geri dön, yapma…
Cevap vermiyor sokaklar,
Oracıkta ölümü beklemek istiyorum,
Kardan bir anıt olmak istiyorum oracıkta
Bu kez dönmeyeceksin biliyorum
Kora döndü kar taneleri çünkü
Yine de sokağa dikmişim bakışlarımı
Aşıkane bir umutla

Ama elveda……….
YUSUF GÖKBAKAN

Yusuf Gökbakan 2
Kayıt Tarihi : 7.2.2018 23:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Gökbakan 2