dört yanı kasvetle çevrili o yol üstü kulübesi
isli dumanlarla kaplı gökten düşen gri beyazlık
ve yerleri kaplayan büyük ağaçların gölgesinde üşüyen bir çocuk
yolun sonundaki yalnız dağlara bakıyor
beklenmek ne demektir bilmeyen mavi gözleriyle
küçük dünyasındaki büyük düşlerine dalıyor
ve hoşçakal diyor yoldan her geçene
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;