zar tutuyorsun ey hayat bu kaçıncı sevgili
yanlış ata oynamışım gözlerim öyle dedi.
pır pır diye ses çıkardı yürürken yüreğimden
denizleri sulardım tozmasın diye deniz
sporu çok severdim çiçeğe yem vermeyi
kuşlara binerdim ve kaçardım basından
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.....
İKİ YAKASI VARDIR BİR ÖMRÜN , BEN HENÜZ DOĞMADIM......
.
.
.
BEN HENÜZ ÖLMEDİM , İKİ YAKA ARASINDA SIKIŞTIM ŞİİRİN ....
milenyum kanlı fahişe
postmodern cellatlar
çiziyor resmini satır aralarında , gölgelerin
ağzımızı siyaha bölük bir sis kaplıyor
insanlık derin bir unutuş
tarih kalk , uyan ey düş
sen yağmurların çocuk ruhu
yağ ve yıka kuruluğunu göğsümüzün
BAŞKA NE DİYEBİLİRİM ŞİİRİN İÇİNE ETTİNİZ Mİ ......
ŞİİRİ VE ŞAİRİ SELAMLIYORUM . GÜZEL ŞİİR AMA MÜKEMMELE YOLCULUĞA DEVAM ET .
ŞAİR SADECE BİR FİLM YÖNETMİŞ . YAŞADIĞI ZAMANLARI BEĞENMEMEK ÜSTÜNE . ....
ŞİİR DEĞİŞİK İRONİLERLE DOLU . BAZI ARKADAŞLAR DİNSİZ İLAN ETMİŞ ŞAİRİ . OYSA TANRIDA ŞİİR SÖYLEMİŞ . KUTSAL KİTAPLARINIZA BAKINIZ . SEVGİNİN FELSEFESİNİ ÇÖZEMEYEN BİR YAŞAM OLMAMALI.....HERKESİN YAZILMAMIŞ BİR ŞİİRİ ELBETTE VAR OLABİLİR , PEKİ HAYAT NASIL BÖYLE OLDU . HERKES ŞİİR YAZACAK KADAR SEVDA , ANLAYIŞ , ERDEM VB....BİR SÜRÜ DUYGU SAHİBİ İSE . ÜLKEMİZDE MİLYONLARCA ŞAİR VAR . EN AZ SATAN ŞİİR KİTABI . İŞTE İRONİNİN BABASI . HAYDİ OTURUN ÇÖZÜN . ŞİİRMİŞ PEH . BEN SADECE GÜLÜYORUM ARTIK ÖLMELERİMİZE ....
'' keşke biraz ölmesem.''
DESEM GÜZEL OLACAK AMA İLK ÖNCE BEN ÖLÜYORUM.....
KABULÜMSÜN EY ÖLÜM .......
SEVGİLERİMLE....
yüksel balcı
Naci abi.., O konuda sanıyorum yanlış anlaşılma yok.. Tamamen katılıyorum size!
Ve bu arda ÖGRETMENLER GÜNÜ... pek çok gruplarda kutlamıştım…burda da tekrar aşağıda ki şiirimle yürekten kutlamak istiyorum... Saygıyla..
*******
Bir bit yeniği var bu işte bilgem
Bebek sevgi ile eğitim biçer
Düşmanlık zihinde silinir bilgem
Ebeveynden bilinç terbiye içer
Derslerin temeli alınır bilgem
Halk canilerden ürküp bıkmışsa
Bir bit yeniği var bu işte bilgem
Evrende yurdumuz imajı buysa
Dertlere çözümü aranır bilgem
Okul için yedi yaş pekçok geçtir
Üçtür öğrenmeli salınır bilgem
Farklılığa saygı duymamak hiçtir
Hoşgörü çocukla olunur bilgem
Cemali birse yurt sevgisi tamdır
Eğitimci der bu iş bilinir bilgem
Farklılıkla yaşam barışa baldır
Amaca varmışsan kalınır bilgem
Ergen ile genci kendi haline
Terle yatırımsa belenir bilgem
Aymaz sorumlular bu delilik ne
Dinciyse sistemi delinir bilgem
Sadece Malatya da kan akmadı
Bağnazcılık kökü dilenir bilgem
Kendin kul sanana sözüm kalmadı
İnsansa özümüz bulunur bilgem
Nadir Sayin
Bu Tanrıyla konuşmanın poetik şekli
Tanrım diyorsa Tanrısını tanıyor
güzelliklerine hayran
poeziya var şiirde
Kutluyorum günün şairini ve öğretmenlerimizi
Vallahi bu yazınızdan bir şey anladımsa??…Kemal ağabey; ‘arap çorbası’ gibi geldi bana..
Gerçi kesinlikle yazınızda olumlu boyutlar var..Kendimi onlarda özdeşleştirdim…Ama yazınızda ince dokunmalar, kalın saplamalar da var..Ve onlardan inanın hiç gocunmadım.
Umarım sizin de bundan önceki yorumumda konumunuzu biraz eleştirir boyutumdan siz de gocunmadınız! Yani o eleştirim yıkıcı değil, yapıcıydı!
Ama siz ulu orta birilerine birşeyler diyorsunuz..Onları kimler? Neyse kimlerse kimler..tarihin içinde kalmış/tutucu kimisi gerici, klasik ve kendini çağa uyduramamış/uydurmak istemeyen..şiir ve edebiyatta mutlaka ki geçmişin geçmişine takılıp kalmışları herhalde ben temsil edemem..
Şimdi bakın onlar bir size cevap versin..asılmadık baş, taşlanmadık kol bırakmazlar..
Kemal ağabey eger bana bir vurgu ya da mesaj veriyorsanız ..hiç çekinmeyip adımi zikrediniz.. ki ..sizi biraz da somut anlayayım..
Ben diyorum ki… alfabeyi öğrenmeden tez/roman yazamazsınız! Tıp ğitimi almadan doktor olamazsınız! Usta olmadan ne kaynakcı ne de duvarcı olamazsınız.
Yurdunuzu sevmeden vatandaş, vatandaş olmadan pasaport alamazsınız!
Şimdi siz bunlarda benimle nasıl aynı görüşte iseniz bende sizin şiir ve şairlik boyutunda pek çok dediğinizle sizinle hemfikrim..
Ama ben aynı zamanda diyorum ki..insan olmadan şair olamazsınız… Dünya da, yurdumuzda ekonomi ve siyaseti ve inançları, sosyal-kültürel yaşamı ve edebiyatı bilmeden yazdığının her noktasının yüreğinden gelen mantık süzgecinden geçen bilinçli sosyal içerikli ya da diyalektik, toplumsal ve sair şiir yazamazsınız!
Şair doğamazsınız, olursunuz!
Sadece AŞK-SEVDA şiiri yazmak için bence, ne eğitime ne de ilime matematiğe ne de edebiyat, divan ya da vezinli-uyaklı şiir bilmeye gerek yok!
Eee..diyeceksiniz.. bunu yazan şair değil mi? Diyeceğim ki ben de..Şair..
Ama kolu ayrı, eli ayrı..dili ayrı bir şair.
Görüyorsunuzya sizinle pek çok konuda size çok yakınım hatta yanınızdayım ve görüyorsunuzya size sizin bana olduğunuz kadar uzakta..çok farklılıktayım..
Buluştuğumuz boyutta gelin öğrenelim-öğretelim..eselim. Anlaşamadığımızda ise, anlaşamadığımızda anlaşalım..
Bilin ki, gördüğüm kadarıyla burada sadece siz, şiir ve şairden bahsetmiyorsunuz. Ve bilin ki bu konumunuzla bir GÖRÜŞ ifade eder boyutunuz ve savunucusu olarak bizzat siyasetin, ideolojinin odağında olanlardan biri de siz kendinizsiniz!
Şimdi size soruyorum siz ÖZGÜR yazarlıktan..zihinde özgür, yürekte özgür ve yaşadığı toplumda yazdıklarında özgürlükten -aşk şiirlerine, meşk şiirlerine kadar – evet özgürlükten yana değil misiniz?
O halde özgürlükten yana olan ..siyaset yapar..bir ideolojisi vardır..bir dünya görüşünü savunur…şair!
Sadece şiir ..ve sadece şairmiş…OLMAZ Kemal bey abi.., Yani siz herhalde ağaçsız orman, insansız toplum değilsiniz!
Şiir ve şair iyi de..Derim ki kavram karğaşasına da girmeye gerek yok..!
Ve size şimdi iyi akşamlar..
Saygılar..
Eminim şiirin günün şiiri seçilmesi şairini bile şaşırtmıştır:)))
Beni şaşırttı çünkü...
Sayın Naci ve Kemal ağabeylerim… Bu şiir dedim şenlikli.., ama bana tam doyum veren bir işlevde değil..notu 5.5 diyelim..Tabii iyi şiire 10 üzerinden ele alıyorsak..
Fakat yine de bu tür şiirlerin en hoşnutsuzu (şiire kötü demeyi.., bir kadına çirkin deme gibi gördüğümden..ki şiirin kötüsü, kadının çirkini olmaz bence! Bunu da estik ve geçtik) ..evet en hoşnutsuzu, bazen en iyi, aşkına erişemeyip acılar içinde kıvranan acıklı şiirden, daha iyidir..
İyi dir ama Naci agabey rica ederek ..bir dakika önce sizi bir dinleyelim ve şöyle diyorsunuz: “serbest yazan arkadaşlar mutlaka kısa veya uzun hece yazmış olmalılardır..aruza biraz bulaşmış olmalılardır..materyalist ve mistik felsefeye de biraz…” ..
Yani bunlar buraya yazma..belirtme ile olmaz. Onları işleme, eyleme koyma ancak kişinin uzun-kısa ya da aruz-diyalektik, ironi,,divan ve sair türlerde şiir tanışıklığını yansıtmayla olur..
Şimdi ben aruz türü yazıpta ya da divana gönül veripte hiç bir tane serbest türde şiir yazan usta görmedim… Bu boyuta da neyse dedik geçtik..
Ve bura da (kendisini antolojinin en ünlülerinden sanıpta özel mesajlara dahi tenezzül etmeyen Kemal ağabeyimize de sözümüz) hayvanlar ve kuşlar..börtü-böcek uzay..güneşin metafor ve imge kullanıldığı yerde (matematiksel mantık demiyorum) şiir mantığı bakımından uyum/ahenk aranır/aranmalıdır!
Yani atıyorum:
“bülbül donuna girdim güle kondum, kokmadı
Gülün kokusu güzel sesime sindi, açmadı
Dikeni battı kıçımdan hiç mi hiç kan, akmadı…
Gerisini siz tamamlayın…
Yani şair insan cinsinde kalıp ..atı kendine yanlış sevgili seçmesine metafor/imge kullanırsa şiir mantığı olmaz…
Yine ATIYORUM:
...Anadolu kırlarında özgür dolaşır şaha kalkarım..
..İngiliz atı beni görse şehvetinden altına eder!...Bakın bu olur.
Evet sırf şiirde ki bu boyut dahi (şairinin onlarca 9 üzerinden şiirleri olsa da ve kendisi usta olsa da) bende ki bu eleştirisel boyutumu gideremez!
Onun için bu şiir 5 buçuk..la sınıfta kaldı! En az 6 olmalıydı!
Ve birkere daha, söz açılmışken, Kemal bey ağabey…Bir insanın onlarca gerçek kimlik dalları vardır..İnsan ana ise öz ana kimliği, evlatsa ondan farklıdır..Baba ise kimlik ayrı ve memursa ayrı dayı emmi ..ve insan can-canan ise farklı öz kimlikleri duruşu, sözünü-kelamını, tavırını..iletişimini..nitelik ve niceliğini farklı farklı ama özüne bağlı kalarak duyumsar/düşünür ve eyleme döker..
Bir insan muhteşem baba/anadır..Sevgili ve aşkına sadık özle tam tamaına adam gibi adam..kadın gibi kadındır..
Ama o insan olurya memursa işinden usanmış olabilir, vatandaşsa hayattın zorluğundan bıkmıştır, komşusuna yorgun ve bitkinliğinden iyi komşuluk yapamaya bilir..Ve daha niceleri..Ama bu o bütün olan insanın tam tammına iyi ya da kötü insan olduğunu kanıtlamaz/yansıtmaz ve göstermez..O insan insan oluşuyla öz dür ve o sahip olduğu farklı kemlikleriyle yaşar..gider ..ölür..
Bence bu arenada dahi şairini sayfasına asmış kim olursa olsun şairdir..yazdığı ise şiirdir..
Siz gidip onun dallarina..kimliklerine bakacak ve yorumlayacaksınız! Yoksa tamamına değil!
Şimdi siz ha bire bir şiirden ..ya da şairin bir kaç diger şiirinden çıkıp onu iyi şair ve veya şairdir; kötü şair veya şair değildir konumuna sokamazsınız..
Sanıyorum ünlülüğünüzden olsa gerek ‘inadınızdan’ hiç bir ödün vermeyip bir şiiri-şairini göklere çıkartıyor ve bir bakıyoruz diğerini yerin dibine sokuyorsunuz… Yani biraz nüans..az biraz orta şekirli kahve..az acılı adana..Bunlar da hayatın gerçeği Kemal ağabey…Biraz esneklik…ki siziden daha fazla öğrenelim..Yani yanlış anlamayın..Neyse bu günlükte bu kadar ..saygılar..
şiirin şairini seçtiğine inanırım...yani siz değilsinizdir onu yazan..o dur size kendini yazdıran...geldiği gibi sessizce ama...tanıdık adımlarla giderken duyacaksınızdır onu...bir sonraki beraberliğinize kadar yalnızca sizsinizdir onu bekleyen..sonra yavaşça sokağınıza taşınır...aynı fırından alırsınız ekmeğinizi...ama sizin gibi telaşlı olmaz hiçbir vakit...sonraki
günler farkına varırsınız...her bir şey elinizin altındadır da..bir siz yoksunuzdur...ve o gün sizi alıp getiriverir size...kalp kendi ağırlığını inkar etmeden kafesinize yeni bir yol açar...ritminden sıyrılır ve şiir le aynı evde yaşamaya başlarsınız..bazen aynı evde olduğunuza inanamaz...onun kapısını açıp dışarıya çıkmasını beklersiniz.bazen de yanınızdan gülerek geçip gider....bilmektesinizdir..aynı anahtardan onda da var..o yüzden her şiir kendine dokunulsun istemez...bazen sadece okuyup onu dinlemeniz gerekebilir...bazen dilinin sadeliğine el atmanızı isteyebilir...bazı şiirler ise sadece okunmak içindir...okur ve
okursunuz..öyle şiirler var ki.. okumanız kar etmez..gider kapısını çalıverirsiniz..derler ki böyle durumlar da şiirler hep taşınmış olurlar yeni semtlerine...sevgilerimle
Muzip, ironik, zeka ürünü, hoş bir şiirdi.
''Şiir akıl işidir ama matematik değildir'' e güzel bir örnek.
Kutlarım saygıyla şairi.
Bizlerin gününde (ÖĞRETMENLER GÜNÜ) günün anlamı ve önemine vurgu yapan şiir beklerdik, yine de şairi kutlarım, günün öneminin önüne geçmiş!
Tarık TORUN
MEB/EARGED
ANKARA
Bu şiir ile ilgili 65 tane yorum bulunmakta