sen yalandan ibaret kalıyorsun
kalbur üstü yaşananları alıyorsun yanına
ben arta kalanlar altında kalıyorum yokluğunda
kentin bütün hüznünü suretimde taşıyorum
taşıyamadıklarımı duvarlara yaslıyorum
tıpkı senin gibi
süs olmaktan ziyade hatıralar niyetinde
sen habersiz gidiyorsun canlı notlar bırakıyorsun gittiğin yerden,ihtimaller sıralanıyor egzamalı ellerimde
yönümü şaşırmalısın gidişinle gelişinle düzelmeliyim
pervasızca attığım adımlar ürkütmeli yolları
düşmekten korkmuyorum artık
hangi yanıma baksam sensin
seni böyle bulamamaktan korkuyorum
şimdi kar yağıyor saçlarına
ve sen yedi kapılı bir kentten çıkıyorsun
varla yok arasında izahı olmayansın
vardan çok yokluk,yoktan fazla varlıksın
bir kentin kaybolan hüznünü avuçlarıma alıyorum
kendi avuçlarımda inzivaya çekiliyorum apansız
yokluğunda varoşlar sokağına isimler takıyorum
ben yalan öpüşler koyuyorum alnıma
sen yol haritanı çiziyorsun en ince yanıma
artık vazgeçiyorum senden
kendi coğrafyamda seviyorum seni
biraz sıcak
biraz bozkır
biraz ben kokuyorsun
adresi bellidir artık yüreğime yazılacakların
yasa dışı yazılan ne varsa sokak duvarlrında
mitinglerden kalabalık taraftar buluyorum kendime
yani en haklı ama en yasa dışı eylemimsin
teselli aradım durdum sözlüklerden
ve bir dipnot düştüm beynimin kirli duvarına
sen gittin,ben kendime sığmamalıyım
ne olur anla beni
Kayıt Tarihi : 1.6.2009 11:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)