Çırpınmanın nafile olduğunu yeni anlıyorum.
Yeni yeni aklıma geliyor eski türküler.
Artık biliyorum,
Olmayacak duaya amin denmez.
Kendime bir not bırakıyorum
Buzdolabının üstüne, tam gözümün önüne
Dertten büyük derya var
Mantıktan büyük sevda var
Kuldan büyük Rabbi var
Unutma yaşayan yaşar yaşattığını
Ve unutma
Seni severken ödedim ben tüm borçlarımı
Büyük heyecanla adını yazdığım duvardaki yazılar,
Kaybetmekten korkarken döktüğüm o gözyaşları..
Ah bilmezsin tabi.
Ondan cüret edersin neredeler diye sormaya.
Duvardaki yazılar silinmiş. Önce yağmur yağmış üzerine, solmuş sonra ev sahibi duvarı boyamış kapkara bir renkle.
Gözyaşları desen çoktan kurumuş.
Rüya oldunsa gecelerime, bir nedeni olmalı,
Aynı umut olduğun günlerde nedeni olduğu gibi.
Misal kutup yıldızı görünüyorsa Sahra'da bir yüreği temiz kaybolmuştur
Veya hava sisliyse bir masum vurulmuştur.
Sensizlik diye bir şey yok aslında,
Mesafelerse hiçbir şey senin sevginin yanında.
Göremedim diye, dokunamadım diye, yıllar oldu da sarılamadım diye sensiz kaldığımı sanacak değilim ya.
Evet kokunu zor hatırlıyorum, dayanamıyorum özlemine
Ama ben sensiz kalmıyorum.
Zaten ben sensiz kalmayı bilmem, beceremem ki.
Hani dolup taşıyor aslında içim.
Ah şu dilim dönse.
Kalbim bıraksa şu dilimin ipini,
Neler söyleyecek, dolu dopdolu içim.
Fakat sevinme şimdilik ipler kalbimde.
Şimdilik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!