gecede karanlık kokan yıldızlar gibi
vuruluyorsun bir kavgada çıplak
ve korkak zamanların büyüsünde
hiç bir şarkıyı aratmıyor ezgiler
nakaratında ayrılık yazılan bir veda ile
geçip gidiyor uzaklara gönül
yalnızlık istiyorsun sen
ve kapılar açılırken isimsiz misafirlere
ben nerde neyi kaybettiysem hep orda bulurum
bitmiyor ömür kefen biçilen cesetlerde
gidiyorsun
bir beyhude denizde maviler gidiyor
ardında küsmüş çocukların ağlayışı
önünde vuslat yeşili bir bahar
her daim seni sorar
misal kıvılcımında bir yangın zamanı
terkederken sevgiliyi yürek
ne seni kaybeder ne beni bulur
oysa ilahlardadır günahların vebali
sitem ederken güller kızılın rengine
hangi su inkar edebilir ki doğayı
ya da hangi nefes emanet olur
bu ritimde sarhoş ve yorgun
unutulur ihanet düşleri
bir kıyamet faslıdır gelip geçer
bilinmez aşkın o asi kudreti
gitmek dedikleri bu olsa gerek
dağlara adanırken bir silahta bin kurşun
ben ölüm derim sen ömür
yağmura adanmıştır oysa cilvesi fıtratın
nerde seni beklediyse orda zarar
ve riya
gözlerin ah gözlerin kadar
güneş doğmadan
gideceksen
bitmez yollar bilinmez seferlerde
önünde ayak izleri ardında talan
ne bırakıyorsa o kadar sahte
ardında yitirilenler yalan..!
Kayıt Tarihi : 8.1.2010 23:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!