Bir Katresiyiz Ummanın

Yaradılış kozmik alem
Alem sihirli, iksirli kapı
İksirli kapıyı açmaya çalışan kim
Heryer sis içinde hala
Aç o zaman gönül pencereni
Sırlarına vakıf ol evrenin
Deneyimlerimiz hayatın sigortası
Hayatsa bir oyun sahnesi
Ve
Hayat ateşe atılan bir kağıt ömrü kadar kısa
Gece hayal
Rüya uykunun ölüm hali
Ölüm sisler alemi
Sevgi muamma
Ve
Nelerle boğuşuyoruz hala
Gideceğin yol senin
Adımlar senin
Güneşe vuslat şarkısını söyleme sakın
Gün bitmesin güneş batmasın
Düşüncelerin esiriysen gebe kalırsın olacaklara
Tezgah durmadan işler
Gelirler, giderler
Bitmez bu nakarat
Bitmez bu oyun
Biriz
Ama bir yığın gölgemiz var aynada
Ve
Aynadaki halimizle seyre dalarız alemi
Ümitsizlik etrafımızı saran mengene
Çaresiziz sığmıyoruz koca aleme
Yaşadığın anın tadına bırak kendini
Sırtını duvara,karanlığa dönük yaşama
Istıraplar ıstırabı doğurur
Ve
İklimini değiştirir hayatın
Ayrı bedenlerde ayrı ruhlardayız
Maalesef kiracısıyız koca alemin
İhtiraslar insana giydirilen elbise
Ve
İnsan zamanın mahpusu
Ve dışarı fırlamaya çalışan biçare
Ve
Gel gitlerle yaşıyoruz hala
Hayat nefesten nefese devreden yollar silsilesi
Yollarsa evvelden çizilmiş labirent
Aşk herkeste farklı tecelli eder
Kiminin aklını başından alır
Kimini viraneye çevirir
Aşk bıçak ağzı gibi keskin ve ince
Sessizlik örtüyor her tarafı
Gün solar gece kararır
Her tarafı sis sarar görüş kaybolur
Ses ve musiki masal aleminde yaşatır insanı
Kıyaslar, mukayeselerdir benliğimizi kemiren
Huzur ruhun arafta buluşması
Aşk hislerin israfı değil ruhun fırtınaya teslimi
Yanmanın, yoğrulmanın benliğe kavuşmanın şekli
Ne yazıkki
Bir tarafta inkar
Diğer tarafta rıza, kabul ediş ve baş eğiş
Ve
Hala biribirinin tekrarı herşey
Bir katresiyiz ummanın
Bir medeniyet çöküntünün yetimleriyiz
Uyumak ve uyanmak arasındayız
Kuşandıklarımızla boğuşmaktayız
Benliğimizi inkardayız
Ve
Ruh bedende mahpus hala
Kır o zaman kabuğunu ummanın