Kopunca yongası bedende canın,
Her bakış kurşuna dönüşür anne.
Kötürüm hislere gebe zamanın,
Lavları içinde kan üşür anne.
Çit çeker çapaklar, yıldızlar âmâ,
Nelere kabildir nelere imâ,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili kardeşim Fesih Aktaş.
Kudretli kaleminiz gönül incileri damlatmış.
Kardeşimin muhteşem şiirini tebrik ediyorum. Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bir şiir olmuş. Kudretli kaleminizin daim olması dileklerimi kardeşimin sayfasına bırakıyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Şiirinizin hakkı olan on üçüncü tam puanı Tekirdağ'dan gönderiyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Güzel,anlam yükülü dizeler..severek okudum..
yüreğinize sağlık şair..
sayfanıza her uğradığımda bu şiiri daha da çok severek okumya devam ediyorum yüreğiniz dert görmesin selam ve saygılarımla
Canından can kattın demedin 'aman',
'Çook çektin benden' dedi 'ne zaman' ?
Dedim'ayrılığın ölümden yaman,
'Sütüm helal etmem 'dedi bak kızım......
Üstat ,Ali Rıza Kars üstat size şiir mantığıyla gönülden seslenmiş.Her ikinize saygılarımı iletiyorum.
Kopunca yongası bedende canın,
Her bakış kurşuna dönüşür anne.
Kötürüm hislere gebe zamanın,
Lavları içinde kan üşür anne.
Çit çeker çapaklar, yıldızlar âmâ,
Nelere kabildir nelere imâ,
Bu gece çat kapı gir ki rüyama
İçime bir katre can düşür anne.
METİN SOYDEVELİ ŞİİR ATÖLYESİNDEN ARKADAŞIM ŞİİRDEN İYİ ANLAR VE GÜZEL YAZAR ZATEN FESİHAKTAŞ BEY KALEMİNİ ÖNCEDENDE SEVEREK OKURDUM...10 PUANLA EMEĞİNİZİ KUTLARIM
Bu gün sayfanıza misafir oldum. İlk sayfada bulunan yirmi şiirinizi okudum. Bu şiiri dönüp dönüp okudum. Her şiire yorum yazmak gibi bir adetim yok. Yirmi şiire bir yorum, kusurumuz af ola.
Her biri için kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Elbet hepsi çok güzel. Amma bu şiir bir başka güzel. Kitaplar dolusu şiirleri gölgesine alacak kadar güzel. Bir güne sığdırabildiğim bu kadar.Diğerleri içinde inşallah geleceğim sayfanıza.
Tebrik ve selamlarımla.
Çok doğurdun kimileri öldüler
Sen ağlarken birileri güldüler
Dürüm dürdün sıra sıra böldüler
Sıra gelmez dürüm dürünsün annem
Deniz Şahinoğlu
Çit çeker çapaklar, yıldızlar âmâ,
Nelere kabildir nelere imâ,
Bu gece çat kapı gir ki rüyama
İçime bir katre can düşür anne.
'bir katre can...' ne güzel bir anlatım...
Kalemini ve diğer dost kalemleri kutluyorum.
Kalemleriniz daim olsun
Saygılarımla
Özlemi başımda tatlı busenin
Rahlede açıkdır Kuranın senin
Bir ben değilimki Dua edenin
Mezarın cennete dönüşür Anne...
Öncelikle seni ve şiirini yürekten kutluyorum..Katkıda bulunanlar vede özellikle değerli yorumu için Üstad Ali rıza Kars'a teşekkürlerimle...Duygu duyguyu tetikledi naçizane bir kıtada ben ekledim...Saygılarım vede selamlarımla..Tam puan....yunus karaçöp
güzel bir dost,candan bir arkadaş,iyi bir şair .özlettiğin şiirlerinle hoş geldin....duygusal şiirine gönülden tebrikler.sevgiler
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta