yıllanmış mezarlardaki bir bel kemiği
bir uzakdoğu türküsü kadar yabancıdır
bekler gölgesinde bir zeytin ağacının
üstlerinde iki demet isimsiz çiçek
isimsizce yaşanılan hayatlara sahip isimsizlerden
katiller ölüdür çünkü sahipsiz bir kurşun onları da öldürür
ihmalkar yaşamlarıyla ve çürümüş kıyafetleriyle
yürekleri sessiz kalamaz bir yer sofrasındaki sessizliğe
bir soğan ekmeğe tamahkar bir nefretle bakarlar
ölmek onlar için de sondur
ama hiçbir sona son olacakmış gibi sevgi duyamazlar
sahip olamadıkları her şey okyanus diplerinde çekilen bir iç çekiş
ve hiçbir hayalperest yaşamını yitiremez bir nisan sabahında
çünkü nisan yağmurları papatyaların selam saatleridir
çünkü bir nisan yagmurunda bir salyangozun ruhunu sömürürler
bir de titreyen toprak seslerinde iş makinelerinin seslerini yatıştırırlar
bir şiir okurlar
sevdalanırlar
sevdaları borçlu
sevdaları umut renginde
bir hastane bahçesi gibi sessizce ve çaresizce
bir otobüs terminalindeki özlemleri içinde barındırır
ve benzemeye çalışırlar sevdiklerine
çünkü ancak sevdikleri gibi olunca yaşarlar
ancak sevdikleri gibi olunca tırmanırlar yeşil engin ovalara okyanus diplerinden
ve herkes okur bir şiiri
çünkü herkes az biraz hayalperesttir
az biraz da olsa
biri kendisini bulur
biri bir başkasını
biri başkasını yazar
biri bir kendisini
ve herkes katildir
çünkü herkes öldürür
az biraz da olsa kendisini
herkes sevdalanır sahipsizce
çünkü her nisan seli bir tabut kapağını açar
ve topraktan küçük tepeleri yıkar korkusuzca
önlerinde hiçbir engel yoktur
çünkü hem katillerdir
hem hayalperest
Kayıt Tarihi : 20.1.2025 18:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!