Sen de duymuş olmalısın, duymuşsundur kim bilir
Gazetelerde sür manşet, insanlar hayretler içinde
Gece yarısı açıklarda bulmuşlar leşini
Oturup bir cıgara yakmış önce, yüzü kanlar içinde
Dün gece bir katil silahına küstü
Ben tanırdım genç bir adamdı elli üçünde
Kocaman gözlükleri, miyop mudur nedir?
Akıllı adamdı aslında işinde gücünde
Yeni çıkmıştı içerden, mapustu yirmi senedir
Dur, korkma! Aslında pek babacan adamdı
Ne zaman bir ellilik lazım olsa çıkarır atardı önüme
Ekseri kahvede çayları da o ısmarlardı
Aklım ermiyor hiç nasıl baş eğdi ölüme
Sordum bir gün neden vurdun bu beş kişiyi
Cevap vermedi haykırdı sonra: dü-şeş
— ben ömrümde görmedim senin gibi katili
Hem sussun, pussun hem gözlerinde güneş
Sonra öğrendim askerdeyken evlendirmişler nişanlısını
Firar etmiş, çıkmış gelmiş, canavar kesilmiş
Hem kızı vurmuş sonra anasıyla babasını
Hem askerliği yanmış hem de tam yirmi sene yemiş
Mahallede söylediler inanmadım önce
Balkonda kadınlar pis pis gülüştü
Tamam dedim öldü, mezar taşını görünce
Ben iki kadeh atarız diye gitmiştim o ölmüştü
Evvel bana ısmarlamıştı mezar taşını
Üç- beş kelime yeter dedi olmasın süslü püslü
Sonra ağladı, tutamadı gözlerinin yaşını
Dedi ki bu gün bir katil silahına küstü…
Kayıt Tarihi : 19.7.2009 19:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!