Bir yaban çiçeği açıyordu
Kimse duymadan
Ve bakkallar
Ağrı Dağı’nın eteğindeki şehirde
Uyanmadan
Güneş gelecekti
Biliyordu çiçek
Ve böcek bekliyordu
Koklamak için
Sabahın dişiliğini
Utanmadan
Ne gökten inan biliyordu
İndiği yerin sıcaklığını
Ne göğe çıkan biliyordu
Uzayın sırlarını
Süprizler yeşil
Ve acımasızdı
Ve bir gergedanın
Dişleri kadar
Ürpertici
Rahmine düşen bebeğin
Dualarını işitiyordu kadın
Ve şarkılar söylüyordu
Botlarını bağlarken
Kapının eşiğinde
Genç adam
Kadının ellerinde
Dantellere saklanmıştı
Korkular
Ve beklentiler
Botların bağcıkları kadar
Aşınmıştı
Okşanmaktan
Adamın ellerinde
Nasırlar bırakarak
Eskiyi aramak
Güldürüyordu
Ahalinin tümünü sokaklarda
Ve yazık diyorlardı
Ellerini pantolonunun yamasına
Vurarak madenciler
Nehrin ışıkları
Dans ederdi yanaklarında
Gecenin şavkı kurulurdu
Göz bebeklerine
Ağlamak
Bir onur savaşına dönerdi
Ellerinde yokluğun
Son madeni para da
Dilenciye ulaşırdı
Merhametin yürek bağından
Ve kül rengi
Bir rüya kaplardı
Vazoda eskiyen çiçekleri
Ve Ağrı dağının eteklerinde
Bir kadın bir adama
Sarılırdı....
Kayıt Tarihi : 1.8.2013 07:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!