Bir Kadın Çizdim Ben Gibi…

Sadece dış güzellik tek başına bir işe yaramaz
Kadın onu sunmayı bilmedikten sonra bir biblodan farkı olmaz.

Zekasıyla kadın çekicilik katmıyorsa duruşuna, bakışlarına
ve sözlerinde düşündüren bir yön sunamıyorsa karşı tarafa
bez bebekten farkı olmaz kadının.

Kadın kendini ifade edebilmeli ne istediğini bilmeli
isteklerini açık sözlülükle ifade edebilmeli ki;
kendine olan özgüveni onay bulsun.
Zekası güzelliğiyle birleşip baş döndürücü bir hal alsın…

Sesiyle huzuru çağrıştırsın, sözleriyle hakimiyeti elinde tutsun
Yüreğiyle konuşup sıcaklığı hissettirsin.
Mantığıyla hareket edip yeri geldiğinde sussun!
Etkiye tepkiyi sınasın…

Ruh okşasın, egoları tatmin etsin, şımartsın ama;
kendinden ödün vermesin asla!
En çok kendini şımartıp ödüllendirsin…

Yeri geldiğinde hayır diyebilsin tavrını koysun.
Yönetilen değil de kendini yöneten olduğunu ispat etsin…

Bir kadın aptal sarışın, saçı uzun aklı kısa diye anılmak istemiyorsa, zekasıyla ön plana çıksın.
Güzelliğini kullandırmasın, kendi kullansın taşıdığı cevherleri.

Partnerine karşı en büyük koz her zaman kadının elinde çünkü;
neden mi? Kadın yeri geldiğinde ilahlaştırabilir kendini.

Boyun eğmesin yapılan yanlışlara kadın.
Resti çeksin göz yummasın haksızlıklara.
Alçaltmasın kendini bir erkeğin karşısında.
Mucizevi bir varlık olduğunu unutturmasın asla…

Bir tebessümüdür en çok kadının akılda kalan.
Tavırlar, bakışlar duruşundaki zarafet ve incelikler
Kadını unutulmaz kılan en önemli detaylar.

Zeki bir kadın toplumda kendini sözleriyle satar
Bakışlarıyla al beni katar, duruşu özgüvenini ispatlar
Tavırları ise bir bütünü sunar…

Böylesi bir güzellik, kaliteli kişilikle buluştuğunda
ifade gücü de katılıyorsa benliğe kadın karşı konmaz bir çekime,
olmazları olduran hakimiyete sahip olmuş demektir.

Kadın...
Şiir gibi; su gibi; bir meleğin gökten süzülüşü gibi; anılır.
Bu Afet-i deryanın karşısında hangi erkek kayıtsız kalabilir...?

Sizce ;)