Bir Kadın Ağlarken Şiiri - Fatih Yağcı

Fatih Yağcı
75

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Bir Kadın Ağlarken

Bir kadın ağlarken...

Dönüp aynaya baktı. Eskisi kadar güzel, eskisi kadar genç ve güçlü olmadığını fark etti. Yorulmuştu. Sıkılmıştı. Evleneli uzun yıllar olmuştu. Ama kocası onu eskisi kadar sevmiyordu belkide hiç sevmemişti. Sevseydi onu üzmezdi. Sevseydi her gece kafayı çekip onu dövmezdi. Sevseydi biraz önce çıkan tartışmadan sonra kocasının attığı tokadın acısını hala yüzünde hissetmezdi. Halbuki onu ilk gördüğünde bunları yapabilecek bir adama benzemiyordu. Jilet gibi apoletlerle süslü üniformasının içinde çok hoş görünüyordu. Sonralardan bu adamın sorumsuz bir babaya, vicdansız bir canavara dönüşeceğini hiç kestirememişti.
İki çocuklu bir anneydi o. İki çocuk büyütmesine rağmen kendi içindeki çocuğu büyütemediğini anladı. Çocukluğunu çok özlemişti. Annesini özlemişti. Koşup annesine sarılmak ona sığınmak istemişti. Üstelik babasının ölümünden sonra annesi de çok hastalanmıştı. Kalbi sık sık tekliyordu. Annesine koşup sarılmak istiyordu ama uzakta oluşu buna engeldi. Kocasının bir subay oluşu onu annesinden hep uzak tutmuştu. Babasının cenazesine bile yetişememişti bu yüzden.
Ve düşünmeye devam etti kadın.
Geçmişi düşündü. Geçip giden hoyratça harcadığı yılları. Keşke başka biriyle evlenseydim dedi. Ucundan kıyısından da olsa hayatına giren adamları düşündü. Ve o adam geldi aklına. Şu acemice şiirler yazan adam. Birden gülümsedi. Sonra neden güldüğüne anlamlar aradı zihninde. Adamın çizdiği mutluluk gelmişti belki de aklına. O adam tüm sevgisini, hayallerini, şiirlerini toplayıp ona vermişti. Ona sunmuştu. Hatta yüreğini ikiye yarıp yarısını avuçları içinde ona uzatmıştı. Hatta şiirlerini bile ona hibe etmişti. Ona İstanbul olmayı teklif etmişti. Ama kadın hepsini elinin tersiyle itmişti. Onun için bunların pek de önemi yoktu. Adamın tüm vaatleri kocasının üniforması, apoletleri ve parlak kılıcının yanında çok sönük, çok mat, çok basitti. O adamın hayalleri şatafatlı balolar ve kokteyller yanında işe yaramaz saçma sapan şeylerdi. Kadın o yüzden adamı görmezden geldi. Beğenilmek hoşuna gitmişti ama mantıklı düşünmeliydi. Bir köy öğretmeni ona nasıl bir hayat verebilirdi ki? Bir köy öğretmeni onu ne kadar mutlu edebilirdi ki. Tüm şiirlerini satsa kocasının bir apoleti etmezdi. Adama hayır dedi. Hiç düşünmedi bile onu. Adamı elinin tersiyle itmişti. Hayatı, mutluluğu, sevgiyi işte o zaman itmişti hayatından. Keşke dedi. Keşke... Acaba o adam şimdi neredeydi, arasa bulabilir miydi. Bulsa onu yine adam her şeyini verir miydi ona. Olmaz dedi. Çünkü artık o iki çocuğu olan bir anneydi. Zaten istese de olmazdı. Keşke dedi. Keşke..
Kadın yine ağlamaya başladı. Bu kez gözlerinden dökülen pişmanlıktı.
O adam ise her şair gibi yalnız ölmüştü. Çoktan ölmüştü.

Fatih Yağcı
Kayıt Tarihi : 8.9.2016 23:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Yağcı