Yek düzen hayatın sıradanlığı işlemiş masasında
Yalnızlık sandalyesinde çivilenmiş bedenim
Hani umutlarım garson olsa
Hayallerimi yıllanmış şarap olarak getirse
Birde yalansız çıkarsız şeffaf kalpten kadeh olsa
Hasretimi doldursa dudak payı bırakmadan
Tadımlık olmasa özlemlerimi yavaş yavaş yudumlasam…
İlk yudum geçmişin acı hatıralarını silse
Güle konan bülbül misali batan dikenlerle kanayan yaralarımı kurutsa
Acıyla ötmesem dilime neşe sevinç ekse
Karışık düşünceleri aklımdan alsa fikrimden çalsa
Gündüze doğmayan güneş ise
Geceye uğramayan ay ile kol kola görünse
Peşlerinden de hiç hissetmediğim
Mutluluk denilen yabancı da gelip karşıma otursa
Tutsam ellerinden baksam doya doya gözlerine
Koklasam hiç tatmadığım kokusundan
Sarılsam sıkı sıkı bilmediğim bedeninden bırakmasam…
Diğer yudumda rengarenk kelebekler etrafımı sarsa
Omzumdaki yüklere dadansa zincirleri koparsa
Özgürlüğe ulaştırsa yasak tanımasa
Kalbi ayrı dili ayrı kelam edenleri tek tek ayıklasa
Güzel yüreklerin bahçesinde kök salsam…
Son yudumda ufukları süsleyen sevgili karşıma dikilse
Hani bakınca gökkuşağı gözlerine yıldızlar doğsa
Pak baharın yüzünde tebessüm çiçekleri açsa
Hiç konuşmasa uzun uzun baksa
Üşüyen yüreğimin derinliklerine sıcaklığıyla dokunsa
Heyecan fırtınasına tutulsam kalbim deli deli çarpsa
Yalnızlık gömleğini üstümde parçalasa
Merhaba aşk busesini gönlüme kondursa
Hayat konuşmak ve yazmak kadar kolay olsa
Kana kana içsem bir kadeh yaşam….
20.12.2013
İzzettin AKYAPI
İzzettin AkyapıKayıt Tarihi : 20.12.2013 02:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!