Bir Kaçışın Öyküsü Şiiri - Mehmet Lütfü ...

Mehmet Lütfü Aydın
213

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bir Kaçışın Öyküsü

pazartesi
dün yani
öğleden sonra
evde canım sıkıldı biraz
biraz dedimse az buz değil hani
fıttıracaktım az daha
alıp başımı gidesim geldi uzaklara
sokakta buldum kendimi
durakta
bankta iki kadın oturmakta
yaşları geçkin
sıkı muhabbete koyulmuşlar
iki de erkek, kırklarında
arkadaş değiller
biniyoruz otobüse
ne şans!
tek benim ayakta giden
olsun varsın, alışkınım ben
on yıl var ki, Eryaman-Kızılay
gider gelirim, çoğu kez ayakta
aklıma gelmişken
size bir tüyo vereyim
Eryaman’dan binecekseniz
yaz günü, sabahları sol
öğleden sonraları
sağ tarafta durmamalısınız
hele açık bir pencere önündeyseniz bir de
durum vahamet kesbediyor demektir
güneş yakar, rüzgâr yalar
ikisi birden canınıza okur
-üç gün istirahat?
-iyi olur
-acil şifalar…
ne şans!
inen bir yolcu
oturuyorum boşalan yere
yanımda genç bir kız
on sekiz, on dokuz yaşlarında
üniversite öğrencisi olmalı
cep telefonuyla meşgul
iki geçkin kadın -ön sıralarda
sesleri duyulmasa da
koyultmuşlar sohbeti daha da
Mehmetçik Lisesi durağı
okul çıkışı
öğrenciler doluşuyor otobüse
biletçi sesleniyor habire:
-çift sıra oluyoruz
arkaya doğru ilerliyoruz
şoför orta ve arka kapıyı da açıyor
hurraaa…
tam bir curcuna
-yahu kaptan, son servis mi bu?
bütün yolcuları almak zorunda mısın?
o da ne?
yolunu mu şaşırmış?
öğrencilerin arasına karışmış
dev bir adam
yüzünde yılların izleri görülse de
heybetli, devasa bir “eski toprak”
ormanın içinde yükselen
canlı bir kule sanki
en az yetmiş beşinde olmalı
-var mısınız iddiaya?
-nesine?
-nesine isterseniz…
tam da yanımda sıkışıp kalmıyor mu, dev adam
kalkıp yer versem mi, diyorum
kıyısında olsak da altmış yaşın
“ihtiyar delikanlı” sayıyoruz ya kendimizi
çaktırmadan yanımdakine bakıyorum
oralı değil
daha bir yoğunlaşmış telefonuna…
ne şans!
iki yer boşalıyor
öğrenciler saygılılar
oturtuyorlar dev adamı
herkes rahatlıyor
adam da
ben de
en çok da yanımdaki
Etimesgut, Zırhlı Birlikler durağı
sivil giysili askerler
yeni bir saldırı
yolcular kilitlenmiş durumda
herkes zoraki dost, akraba
aşağıda kapıları zorlayanlar
yazık, onlara yer yok
şoför çaresiz ve üzgün
basıyor gaza
Beytepe, Bilkent, ODTÜ durakları
inenler, binenler… çoğu öğrenci
Armada’da boşalıyor otobüs
rahatlıyoruz hepten
Milli Kütüphane, Karayolları
Kızılay’dan önceki duraklar
nihayet Meşrutiyet Caddesi
son durak, ana durak yani
herkes ayakta
biletçi sesleniyor:
-acele ediyoruz beyler…
aşağıda bizi karşılayan
bir dizi insan
saldırı hazırlığı içinde
kapının açılmasını bekliyor
iniyorum otobüsten
tam “Oh be, dünya varmış” diyemeden
insan selinin ortasında buluyorum kendimi
yüreğim daralıyor, boğulacak gibiyim
bir iki hamle, üç beş çalım
sıyrılıyorum kalabalıktan
zafer kazanmış komutan edasıyla
dönüp bakıyorum geriye
işgal güçleri otobüsü doldurmuş
yeni bir muharebe başlamak üzere
acıyorum onlara
zavallılar…
sakin ve kararlı adımlarla
yürüyorum, hedef:
Sakarya Caddesi, …… Birahanesi
çok değil, yeni keşfettiğim bir mekân
birçok insan tanıdım
çoğu emekli, benim gibi
çöküyorum bir dip masaya
birkaç aşina müşteri, birkaç yeni dost
selâmlaşıyoruz uzaktan
çok geçmeden birlikteyiz
başlıyoruz kaynatmaya
ardından ülkeyi kurtarmaya
off… Burda da huzur yok anlaşılan
evimi özlüyorum
hey! Kerim! ...
baksana be kardeşim
çek bir bira, soğuk olsun
haydi dostlar
şerefe…

Mehmet Lütfü Aydın
Kayıt Tarihi : 13.12.2004 13:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Miyase Çavuşoğlu
    Miyase Çavuşoğlu

    serefe sayin Aydin serefe..canli canli yurdumun insanlarini yasadim..ve hayat var diye düsündüm..otobüslerdeki sicak ülkemin sicak insanlarini özlettiniz..bir iki buz gibi bakisli yolcularla bos bir otobüste oldugunuzu düsünün..otobüse binmek bile istemezsiniz..))yüreginize saglik..saygilar..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mehmet Lütfü Aydın