Yalancı bir baharmış çocukluğumuz
Bir ağacın dalları gibi serilip
Kollarımız beşik yüreğimiz döşek
Mantar gibi yararak toprağını
Filizlenip kök saldık
Çayır çimen ayrık otu gibi ama
Gayrı büyüdük biz büyüdük
Duygularımız sırım sırım sızlar
Yaralı ceylan yavrusu gibi
İnsan olmanın zorluğu
Balyoz gibi indi beynimize
Çocuklar gibi gülümserken
Cehennem düşen
Yeni sevdalar başaklanmaz
Şehvet sadece bizim kanımızda
Ve aşk çoktan uzaklaşmış
Fırtınadan sonra duru zaman gibi
O zaman hiç yaşanmış sanki
Geldi geçti diyoruz aslında biz
Küfesinde yük taşıyan hamallar gibi
Suskun vede yorgunuz
Yaprağı dökülmüş kel dağ misali
kör kütük sarhoş düşler içimizde
Kadehler yarım asırlıkmış meğerse
Şimdi acının ırmaklarındayız
İçsek ölürüz içmesek yaşayamayız
Başımızda kavak yelleri esse de
Meteliksiz bir serseri gibi
Yok olmamış
Ne bir dostu nede bir arkadaş..
Tek başına arşınlanan hayatta
Sıcak bir duş gibi özlemişiz
Çok uzaklarda açan iğde çiçeğini
Yudum yudum içtikçe içtik biz...
Sönmeyen yangınlarımızı
Baktık yıldızlara salkım saçak
Küme küme bulutlar su taşır
Söndürmek için
Bir kere yanmış bir kere yakmışız abayı
Kül etmişiz çırpına çırpına
Ufacık bir çocuğun göz bebeklerinde
Ay ışığı salkım salkım süzülürken
Tutuşmuş bir yüreğin alevinden
Ekleyip çığlıkları susturmuşuz
Yırtıp sayfa sayfa acının kitabını
Konu aşk olunca dayanamamış
Yeniden yazmışız günahını sevabını
Kayıt Tarihi : 24.11.2015 23:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (55)