Bir kaç dakikalık zevk için
Birbirini Kullanıp Bırakan da Var...
Bir kez sesini duymak için,
Bir kez gözlerini görmek için
Dakikalarca, saatlerce, günlerce
Özlemenin hırçınlığı ile delirerek
Benim gibi, kah kızarak kah küfrederek
Bir umursamazı sabırla bekleyen de Var !...
İşte bu iki dünya, aynı göğün altında döner:
Biri hevesle beslenir, diğeri aşkla can verir.
Birinin umursamazlığı, diğerine en büyük günahtır,
Kafeste çırpınan kuş misali, ruhumu yoran ahtır;
Ne bir iz kalır o zevkten, ne de bu bekleyiş biter.
Oysa ben, sadece bir vefaya, bir vefasızlığa değil,
Gözlerindeki o sıcak, o gülen boşluğa tutsağım.
Her gelen saniyeyi, beni senden çalan zamanı suçlayıp,
İçimde biriken volkanla, bu haksızlığa başkaldırırım;
Ya kavuşmak, ya da bu bekleyişle yanıp kül olmak düşer.
Ne çare ki, o zevkperestler, huzurla uyurken yatağında,
Ben, senin yokluğunun en keskin, en sancılı noktasındayım.
Ruhumu kemiren bir kurt var, en derin kuytu bucağında,
"Ne zaman tükenecek bu eziyet?" diye her gün kanar canım.
Gitmek mi zor, yoksa bu sevdayı her şeye rağmen yaşatmak mı?
Çünkü aşk, kimine bir heves, kimine de bir Kıyamet!
Benimki, adanmışlığın en çılgın, en imkânsız ahdi.
Bir kere bile olsun, o kalabalıkta, beni fark et!
Diye yalvarır dilim, oysa biliyorum: boşuna her feryat!
Sen, kayıtsızlığınla en zalim, ben, bekleyişimle en vefalı.
Ve şimdi bu çılgın bekleyişin tek bir hükmü kaldı:
Sen, o birkaç kurusluk sahte insanlara koşarsın yine de,
Ben, beklemekten tükendim, bu garibin ömrü tamamlandı!
Ölüm ki, ikimize de aynı sessizliği getirir eninde.
Ne bir hırs, ne bir özlem; sadece son bir veda...
Kayıt Tarihi : 16.11.2025 18:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!