Bir İstanbul Sabahı Şiiri - Uğur Sarı

Bir İstanbul sabahını bekliyorum.
Adını doğmamış bir kız çocuğuna veriyorum
Eminönü telaşlı
Martılar bile oruç tutuyor
Attığım simit parçalarını hiç biri yemiyor

Vapurların çığlığı ürkütüyor
Beyazıt’tan Sirkeci’ye inen yol uzadıkça uzuyor
Cebimde bilet parası bazen oluyor
Çoğu zaman hiç olmuyor

Ayasofya mahzun mahzun bakıyor
Sultanahmet gururla karşımda dikiliyor
Üsküdar da cinayet var
Bilmediğim bu şehir beni çok korkutuyor

Bir İstanbul sabahını bekliyorum
Yüreğim telaşlı
İki turist gözüme takılıyor
İkisi de benden büyük biri abi diyor
Yarım yamalak Türkçe ile
Polonya pazarını soruyor
Bilmediğim bu yerde
Bütün şehir kendimce benim oluyor

Bir İstanbul sabahını bekliyorum
Yaşım on yedi belki de on sekiz
Kendimce hiç bir şeyden korkum yok
Ceplerimi karıştırıyorum
Biraz bozukluk
Başka da param yok

Haliç'te burnumu tıkıyorum
Eyüp gülümsüyor
Ayvansarayda bir mezara el sallıyorum
Biliyorum Fazıl beyin oğlu orada yatıyor
Esenler ‘de bir çocuk,
Kafama boncuk tabancasını doğrultuyor
Çaktırmasam da
Biliyorum
Ufacık yüreğim çok korkuyor

Yaşım otuz dörde geliyor
Hasret bir türlü dinmiyor
Bir İstanbul sabahını bekliyorum
Adını doğmamış bir kız çocuğuna veriyorum.