Bir İstanbul Hikayesi Şiiri - Galip Uçar

Galip Uçar
152

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Bir İstanbul Hikayesi

Sarı saçları ve mavi gözleri
Vardı çocuğun
İyi bir semtte
Bir görkemli konağın içinde doğdu
Deniz kıyısında yeşillikler içindeydi konak
Orada yaşardı
İyi eğitim aldı
Ekonomi okudu
Atalarının geleneğini babasından devraldı
Devam ettirdi
Eli daha da bollaştı
Çok iyi yöneticiler ve çalışanlar getirtti
Üst düzey borçsuz bir yönetim sağladı
Yöneticiler sanki bir azizdi

Sarışındı ama gözleri doğuştan kırmızıydı
Diğer çocuğun
İyi bir semtin arka sokaklarında
Tarihi ama pek bakımlı olmayan bir evde
Doğdu ve yetişti
Denizi uzaktan tepeden görürdü semti
Çevresinde farklı diller konuşan askerler arasında
Çocukluğunu geçirdi
Kendi semtinin köklü okulunda okudu
Fransızcasını geliştirdi
Batı kültürü aldı
Kendi yerli kaldı
Geçmişiyle övündü

Sarışın ve mavi gözlü olan ise
Çoğunluğu Türklerden olan bir semtteydi
Az Ermeni ve biraz daha fazla Rum kalmıştı
Halkın içinde hep bir köşeye izole yaşardı
Asil ve köklüydü
İyi bir burjuva ailedendi
Bahçelerinde denize parlak ışık saçan
Bir fener yaptırmışlardı
Onların asalet heykeli sanırlardı
Çocuk onun altında oynardı
İş arkadaşlarıyla altındaki çardakta brunch yapardı

Kırmızı gözleri alerjik bakan çocuk ise
Hep halk içindeydi
Orta düzeyde kaldı
Sokak insanıydı
Çevresinde fahişeler, travestiler, dilenciler ve tinerciler
Yeri gelir sanatçılar profesörler öğrenciler ve turistler
Ama illa ki yerli Levantenler, Rumlar, Ermeniler ve Galatadan Cenovalı Ceneviz çocukları
Dolanır ve bulunurlardı
Ailesinin geçmişten gelen ve yabancılarca sömürülüp
Hep iflas eşiğindeki dükkânında
Zararları kapatıp
Geçinmeye uğraşırdı

İki sarı çocuk da aynı sektördeydi
Mavişin yönetimi sansasyonel ve iş bitiriciydi
Para her şeyi hallederdi
Para teşvik para sonuçtu
Kızıl bakışlı ise halktan almıştı yönetim sitilini
Birliğe inanır
Patron çalışan müşteri saygılı ve işbirliğinde olmalı derdi

Ve bir gün
Karşılıklı iki otelde,
İstanbul’da
İki ayrı iş başarısını taçlandıracak
Ödül töreni vardı
Mayıs ayının ortalarında verilirdi hep
Mavi gözlünün bulunduğu otel
Lüks, altın sütunlu
İpek kırmızı halılı
Yüksek mi yüksek
Bir gökdelen misali
Değerli bir oteldi
Kırmızının ki ise
Tarihi ama restore edilip de ayakta tutulmuş bir bina
Ve akşam saat dokuzu vurduğunda
Çıktı sarışın mavi gözlü ağlayarak
Elleri bomboş
Oturdu sertçe ilk defa kaldırım taşına
Ve karşı otele baktı
Çıktı oradan sarışın kırmızı gözlü
Eli kolu ödül dolu
Mutlu ve mutlu
Ama tevekkül içinde
Sordu yanından geçen bir adama
Saat kaç
Sonra paylaştı mutluluğunu halkla
Gömdü burjuvayı saat dokuz dolaylarında
kaldırımlara

Galip Uçar
Kayıt Tarihi : 3.2.2025 14:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!