BİR İSTANBUL ALBÜMÜ
Sanki rüyadayım, bir uçan halıda bağdaş kurmuşum
Bulutlar arasından bakıyorum nazlı İstanbul’a...
Mısır patlağı gibi baharların pembe beyaz
Açmaya başladığı bir ilkbahar akşamında
Doğduğum şehir Dünya incisi bir harika,
Her semti, tüm kıyıları dolu hatıralarla.
Valide Sultan Camii avlusu karşısı
Hayata göz açış Aksaray Nalıncı Sokağı,
Babam dolaşırdık Şehzade Bulvarı’nda.
Seyrederdim Bozdağan Kemerini, balonumla .
Yenikapı sahilinde gecelerce dinlerdik
Bülbül sesleriyle, Hamiyet’i Müzeyyen’i
Çarşının çukur muhallebicisi, vitrinleri.
Tarihi mistik yapısı çeker hep turistleri;
Nuruosmaniye, Süleymaniye, Sultan Ahmet’i
Alman Çeşmesi, Tophane Çeşmesi, camileri.
Eminönü’nde giriyoruz Mısır Çarşısına.
Doyamazsın kebabına lokum baharatına.
Pozlarda avuç avuç yem veriyoruz kuşlara,
Elimde, omzumda, başımda fotoğraflarda
Galata köprüsünden seyret sihirli Haliç’i
Altın Boynuz Haliç’te, kayıklar renkli renkli.
Lale Devri mirası, hıdrellez eğlenceleri;
Sadabat Köşkü, Alibeyköy, Kağıthane Deresi
Her mevki. Osmanlı ve Bizans eserleriyle bezeli .
Birbiriyle kaynaştırılmış çeşit medeniyetleri.
Romanlara olmuş konu Yerebatan Sarayı
Filimlerde müzeleri Sultan Ahmet Camii
Hazerfen’nin Galata kulesinden seyret şehri .
Nostalji dolu Pere Palas Bankalar Caddesi.
Kıvrım kıvrımdır Banker Kamanda Merdivenleri
Karaköy Palas, İskelesi, Tophane Çeşmes i.
Göz yaşlarıyla yaşadım Dolmabahçe‘de Ata’yı
Topkapı, Dolmabahçe saraylar kentinde
Saray gezisinde sultan gibi farklı yaşanır şaşa,
Ruhani bir etki verir Kariye, Ayasofya.
Çeker atar gizemli teknesine Cenevizli
Camilerde yükselir ilahi ezan sesleri.
Uludağ sanki Maçka- Taksim teleferik hattı
Açıkhava sunar sanatın icraatlarını.
Kıyı şeridiyle Boğaz ve güzelim yalıları;
Ethem Pertev, Halil Ethem, , Hekimbaşı yalısı
S. Halim Paşa ve kırmızı Kont Ostorog Yalısı.
Boğazım süsler bir bir çocukluk anılarımı.
Türk, Ermeni, Musevi komşular anılarda
Ortaköy, Dereboyu, Portakal Yokuşu’nda
Eski Khalkedon, Kadıköy; Erenköy, Suadiye,
Bostancı Modası, Plajlarıyla ünlü,dahası
Sedef, Büyük Ada Heybeli, Kınalı, Burgaz’ı
geçerken aşıkların korna çaldığı Hisarı, Rumeli Kavağı!
Küçük şirine Anadolu Kavağı, balık, midye tavası,
Çengelköy’ü, Kanlıca sı mesiresi, Göksu Deresi bahçeleri,
Yıldız, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Maslak Av Köşkleri,
Saltanat ne çok sevmiş kasırları, yalıyı, köşkleri
Ya sahildeler ya koruda ya da güzelim boğazda
İstanbul’un İki binli yıllarında yer yok bol ağaçlara
Yeşilin her tonu beton rengi olmakta sokaklarda
Sirk dünyasını ilk seyrettiğim anım Gülhane Parkı .
Yıldız Parkı gölünde yatlar yüzer uzaktan kumandalı.
İnsanlar koşuyor, ya gurbete yolculuğa,.ya da kavuşmaya
Martı, vapur ve tren düdük sesleriyle Haydar Paşa Garında
İskele Meydanı’nda şöyle bir dolaştı sallandı uçan halı,
Katibimin Üsküdar’ında O muhteşem tarihi selamladı
Eyüp, Eminönü’nden sonra topluca yaşayan kuşları
Trafik cambazlığının yapıldığı Bağdat Caddesi yolları
Anadolu’dan göç eden insanıyla dolup taşan varoşları
Herşeye rağmen döner yaşarsın İstanbul’u gezsen Dünyayı
M.Sevil İrengü
Sevil İrengü
Kayıt Tarihi : 8.10.2017 18:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
DÖRT KUŞAK AİLECEK HAYATIMIZI İDAME ETTİRDİĞİMİZ DÜNYA ŞEHRİ
![Sevil İrengü](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/10/08/bir-istanbul-albumu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!