Bir İntikam Dersi
Esintili hücrelerin ve daha esintili şatoların
O haşin zamanlarında,
Solurdu ejderhalar fabl çerçevesi olmaksızın,
Ermiş ve kral elleri açıktı engellerin parmak eklemlerinde
Mucize değildi bu veya haşmetli imkânlar da değildi,
Fakat garez emaresi gibi
Böylesi suiistimallerle aşırı vicdan sahibi olarak
Bükerken başparmağı sıkan işkence aletini: bir ruh bağlıdır kas tellerine,
Bir beyaz at boğuldu, ve bütün zapt edilmemiş dorukları
Tanrı’nın kentinde ve Babil’de
Beklemek zorunda, bu esnada burada Suso’nun
Eli biler kabaralarını ve iğnelerini,
Kamçılarken yaralarını kendi kızıl savaklarında
Cennete meyletme adına, merhametsizce, vurarak
At kuyruğuna bağlı sivri uçlarla ve bitlendirerek şehvetli kasıklarını;
Bu esnada orada sinirli Cyrus bir yazı
İsraf eder ve kahramanlarının gelişmiş kaslarını,
O atı yuttuğu için azarlar Gyndes Irmağı’nı:
Üç yüz altmış damlaya parçalar ırmağı,
Sonrasında bir kız yürürdü ırmakta ıslatmadan baldırını.
Hâlâ, sonraki günün bilge insanları
Gülümserler bu davranışa, esir düşürerek düşmanlarını
Hünerle, zarafetle, inanmayışla veya köprülerle,
Asla yakalamadan, büyük dedelerinin yaptığı gibi, ki ifrit kıkırdar
Meyvenin etenesinden ve ırmak yatağı tahıllarından.
(1957)
Sylvia Plath (1932-1963)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
NOTLAR:
Suso (veya Almanca yazılımıyla Seuse), 14.yüzyılda yaşamış bir Dominikan keşişi ve tarihin kaydettiği en büyük mazoşistlerdendi. Suso, kendi kendisine eziyet ve/veya işkence etmenin ruhun kurtuluşuna yol açtığına inanıyordu. Suso, sivri uçları vücuduna temas edecek şekilde yüzlerce çividen oluşan giysiler giyinmişti, ve bu yüzden de vücudu sürekli yaralar içindeydi. Suso’nun 25 yıl boyunca banyo yapmadığı ve yaz kış farketmeden herhangi bir örtü olmaksızın yerde uyuduğu da bilinmektedir.
Cyrus (veya eski Pers dilindeki okunuşuyla Kuruş), İsa’dan önce 6.yüzyılda yaşamış kral. Hiç savaş kaybetmemiş olmasıyla biliniyor. Cyrus, savaşta ölmüştür. Hüküm sürdüğü topraklarda herkesin inancını istediği gibi yaşaması gerektiğini düşünmüş olan Cyrus, Yahudilerin Babil Esareti’nden kurtulmasına yol açan kral olduğu için Eski Ahit’te ismi övgüyle geçen kişilerdendir. Dicle Irmağı’ndan ayrılan bir kol olan Gyndes Irmağı’nı bir atı yuttuğu için kanallara ayırmıştır Cyrus. Bu iş için adamlarını ve koca bir yazı harcadığı belirtilmektedir.
https://ecnebiedebiyat.wordpress.com/
İsmail AksoyKayıt Tarihi : 27.2.2019 13:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
A Lesson in Vengeance by Sylvia Plath In the dour ages Of drafty cells and draftier castles, Of dragons breathing without the frame of fables, Saint and king unfisted obstruction's knuckles By no miracle or majestic means, But by such abuses As smack of spite and the overscrupulous Twisting of thumbscrews: one soul tied in sinews, One white horse drowned, and all the unconquered pinnacles Of God's city and Babylon's Must wait, while here Suso's Hand hones his tacks and needles, Scourging to sores his own red sluices For the relish of heaven, relentless, dousing with prickles Of horsehair and lice his horny loins; While there irate Cyrus Squanders a summer and the brawn of his heroes To rebuke the horse-swallowing River Gyndes: He split it into three hundred and sixty trickles A girl could wade without wetting her shins. Still, latter-day sages, Smiling at this behavior, subjugating their enemies Neatly, nicely, by disbelief or bridges, Never grip, as their grandsires did, that devil who chuckles From grain of the marrow and the river-bed grains. (1957)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!