Bir İntihar Akşamı Üstüne Söylenti Şiiri ...

söz veriyorum size Kemal hocam...kelime sayma işinizi ben yapacağım bundan sonra;kimselere işimi kaptırmam:)))))

maaşımı isterim ama!:)))))ne de olsa emekliyim...harçlarıma denk gelmiyor aylığım!..yüzdeyüz artması gerekiyor!:))))))öyle yüzde 2 falan istemem!

saygı ve selamlarımla..

İbretlik bir durum. Ne demeli şimdi bilemedim.Şimdi ismini zikretmesem daha iyi olacak polemiğe yol açmamak için.Sayın kemal İspir’in bu evrene şairlik misyonuyla gönderilmiş tek bir tane yegane bu devrin yunus’udur Mevlana’sıdır diye yere göğe koyamadığı bir şairimiz var.

O şairin şiirlerinde Turgut Uyar tesiri o kadar belirgindir ki bazı şiirlerinde Turgut Uyar’dan dizeler alarak şiir yazar. Kemal Bey o şairi yere göğe sığdıramazken onun ilham kaynağı ve en çok etkilendiği şair Turgut Uyar’ı yerin dibine sokuyor.

Türk milleti biraz da okur alim tutmaz zalimdir Naci abi.

çok doğru bir hikayedir anlatmak istediğiniz sevgili Naci dost...mesela,ben kendi kitabımı almaya gitmiştim kitapçıya,bulamadı valla:)))))geri dönüp gldim...hem de boynu bükük bir vaziyette...

bir kesresinde de bir dosta imzalı kitap bıraktım bir yere,hala almamış valla:)))sanırım,kendi kitabını okumayı daha çok seviyor dedim ben de:)))))

işte böyle!..

buna benzer ne hikayeler saklar belki de kitap dünyası değil mi?birkaç tane daha anlatabilirim ama,şimdilik kalsınlar..neyse...

herkese saygılarımla...

Aynı fikirdeyim İspir hocam...sağlam kalem. Gelse de ZAMBO atsak :))

Kemal bey,

Nurani bey'i atladınız... :)

bir şiiri sevmek...kimsenin okumadan geçtiği...tek bir sözünü hatırlamadığı bir şiiri sevmek...
...akşam...
her şiirin içinden geçtiği yeni kasabanın ilk rüzgarları gibi...meydanlara taşır sizi...adresine yabancı olduğumuz kapılar sımsıkı kilitlidir...evlerden size ait olmadığını düşündüğünüz bir müzik duyulur...artık ayakkabıcılar ...tamir edemediği bütün potinleri yakmıştır...fırınlar inadına taş ekmek pişirir...hamamlar küçük pencereli...önünde yaşlılıktan kurumuş...bilmediğiniz geniş gövdeli bir ağaç....evlerde bir karanlık akşam başlarken...hiçbir oteline ait olmadığınız bir şehir...
etli ekmek yemek adına inerken kanbur köprüden...o vakit karşılaşıcaz belki sizinle...yazdığınız gazetenin en köşesinde bir sokakta oturmak ne kadar keyifli ise...akşamın serinliğine aldırmadan geleceksiniz...çünkü her şiirin sevilmeyen şairi kadar sevdiğimiz bir gece henüz başlıyordur...sevgilerimle...aNARzALEM...01.01.2012


not...:unuttuğumuz her şey gecenin karanlığında (kendine göre) bir şiire sığınmıştır...yer...zaman...bulunduğumuz sokak...bizden hep bir şeyleri saklarken...gecenin herhangi bir saatinde sizde oraya uğrarsınız...belki henüz sıcaktır...ya da her şey kaderinizin akşam şiirlerinde kalakalmıştır...oysa beklediğimiz siz iken...bunu bilmemek tam bir şaire göredir oysa...

Sn.Mehmet BİNBOĞA,

En az günün şiir'i kadar kıymetli dizeleriniz sayfa da çok şık durdu.Yüreğine sağlık usta'm.

Hürmetlerimle.

Geçekten şair akşamla bozmuş kafayı. Gerçi şiirin başlığı, 'Bir İntihar Akşamı Söylenti' olsa da kulakları tırmalayıcı melodik akışı olmayan düz bir söylem gibi geldi bana. Hiç bir şiirselliği olmayan sıradan, sözcükler dize haline getirilmiş, basit bir şiir gibi geldi bana.

Beğenmedim.

Tüm Günün Şiiri takipçilerin yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım.

türk şiirinin en usta şairinin en güzel şiirlerinden bir tanesi. hangi mısrasını alırsanız orada derin bir anlam bulursunuz.

Bıktık saçma savlardan;
Saçmala ma bir de sen!
Bahset nurdan ve nardan;
Allah'ını seversen!