Kısacık yoğun bir akşam
herkesin yüzünün bir anıya karıştığı
yoğun bir akşam
bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
ve bir intihar üstüne söylenti
bütün kıyıları dolaştı durdu
kısacık bir akşam
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Kelebeklerin atlarla yarıştığı
Serin akşamlar
Zaman geldi gokkubbeyle yarışmak zorunda kaldık ..
Kısacık yoğun bir akşamda
Kısacık serin bir akşam
kelebeklerin atlarla yarıştığı..
BİR İNTİHAR AKŞAMI ÜSTÜNE SÖYLENTİ
Kısacık yoğun bir akşam
herkezin yüzünün bir anıya karıştığı
yoğun bir akşam
bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
ve bir intihar üstüne söylenti
bütün kıyıları dolaştı durdu
kısacık bir akşam
Kısacık serin bir akşam
kelebeklerin atlarla yarıştığı
yoğun bir akşam
bazı mektuplar damgalandı postanelerde
oturuldu bir takım şarkılar söylendi
bir adam bir kadının kapısını vurdu
kısacık bir akşam
Neyi söylesem bir kahramanlıktı
içinde azıcık buluştuğumuz
bir bulutla bir kağıt peçete arasında
kısacık yoğun bir akşam
şaşırdım hüznümü nerelere bıraksam
bir yanda kasıklarımın sarsılmaz gücü ve
kısacık yoğun bir akşam
Her şey bir unutkanlıktı
arada bir deliler gibi kavuştuğumuz
tüfekle vurulmuş bir parsın yarasında
kıcacık yoğun bir akşam
biliyordum bir soğuktu nereye varsam
bir yanımda bir el bir yanda vazgeçilmez bir sancı ve
kısacık yoğun bir akşam.
Kim karıştırdı gerçekliğine
yaşadığım sonsuzluğun
ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
imla kurallarıyla mutsuzluk üstüne
kısacık bir akşam
duraladım ne yapsam
Kim karıştırdı gerçekliğine
su terazilerindeki ensizliğin
ve fotoğraflar çekildi ben çıkmadım herkes eğlendi
araba vapurlarıyla denizsizlik üstüne
kısacık bir akşam
o kadar kısa ki bir akşam
yüzümü suyun ardında buldum
kıyılar bu yüzdendir öyle dediler
kısacık yoğun bir akşam
serin bir akşam öyle söylediler...
Turgut UYAR
Saygılarımla.
''Çok daha güzel şiirleri var şairin...(Saadet Ün 1)
Saadet Hanım;
Lütfen şu çok daha güzel bulduğunuz şiirlerinden bir tnesini
asabilir misiniz?(Şimdiden teşekkür ediyorum)'
Sayın Demirkır
Polemiğe gerek yok...
Eğer siz gerçekten okumak istiyorsanız Turgut Uyar'ın şiirini, kendiniz arayıp bulun ve okuyun derim...
Başka da söz istemem...
(yani cevap vermenizi beklemiyorum)
bizim bir abimiz vardı.. o sözünü ettiklerin için teolojik süt kuzucukları derdi..Bari filibeli ahmetin osmanlının son zamanlarında yazdığı birisi mukayeseli teoloji dersleri niteliğinde ''Allahıinkar mümkün mü ''kitabını diğeri sefa kaplanın matrix in ilk nüshası addettiğitelojiler arsı bir astral seyahatı anlatan amak ı hayal romanını okusalardı..
o zaman belki aynı dili konuşurduk onlarla..haklısınız naci bey
Bu arada günün şiiri değişmiş arkadaşlar...saat 12 yi geçmiş..sabah yeni şiirde görüşmek üzere..iyi geceler
sevgili naci bey sartre den etkilenmeyen ikinci yeni ci olduğunu düşünmüyorum..!9 yüzyıl sonrası karşı tepkiyi içeren üçlü sac ayağın yani freud marks ve darvin teorilerinin oluşturduğu baş dönmesinin travmanın yaşanmasıdır egzistansiyalist eleştiri..zaten turgut uyarın ilk şiirlerinden olan ve tam bir şathiyye atmosferindeki Arz ı hal şiiri bu zihinsel kamaşmayı daha en baştan ele verir
Diye düşünüyorum..Saygılarımla
Son bir şey..Sezai Karakoçta yitik cennet isimli kitabını bu manada egzistansiyalizme tekvin anlamında bir yanıt olarak yazmıştır
tekvin...varoluş veya yaradılış...tevrattan bu yana var Osman hocam..yani onun modern yorumu olan egzistansiyalizm bile aslında köklerini sami uygarlığından alır..bizde daha çok boğaz köprüsü ile ayrılan bir kavram...oysa avrupa ve ortadoğu tek bir uygarlık...alfabe ibranicede alef ile başlıyor arapçada elif eski yunanda alfa..ve yazı satır sistemiyle buralarda
aslında akdeniz uygarlığı tek bir uygarlık..ve beraber evriliyor..asyanın uzakları çin ve maçin (hindistan yani)
belki farklı bir uygarlık..alfabeleri harfleri sütün esaslı yazıları ile bambaşka bir küme oraları..
maya inka veya eski atlantis öncesi uygarlıklar da farklı..
modernizm hızlandırdı herşeyi...otomasyon ve feed back geri besleme sistemleri insana benzeyen aletlere doğru evrildikçe kafalar karıştı..sartre da bulantıyı yazdı
turgut uyar bu bulantıyı taklit işi değil gerçekten duyan bir derinlik..derinlik yani bilinçaltı denizine uzanabilmiş bir kıymet...
şey galibin formülüze ettiği beyitte kevniyyet mükevvenat bahsi üç semavi dinde de bazı ayrıntılar olmak üzere aynı temele dayanır..
hoşca bak zatına ki zübde i alemsin sen
merdüm ü dide i ekvan olan ademsin sen
şimdi şunu söylemek istiyorum..attila ilhanın tabiri ile ulusal bireşimler bir gemi ise bu geminin yüzdüğü gerek kültürel ve gerekse uygarlık anlayışları denizdir ki o da ümmet anlayışlarıdır..19 yüzyılı sarsan üç insanında ailesi aslında darvin marks veya freud mütedeyyin ailelelr içinde büyümüşlerdir..tepkisellikleri bile aynı küme içinde olduklarını gösterir..Şöyle ki karşı çıktığınız şeyle de tanımlanırsınız aslında..
Ben ne diyecektim..Turgut Uyar özellikle sami coğrafyasındaki dinsel metinleri müthiş tetkik etmiş bir entelektüeldir..o bu metinlere dayalı uygarlığın evrilmiş şekli olan modern dünya içinde insanın (ve özel anlamı içinde yurdum insanın) mekansal ve moral değer karmaşasını samimiyetle hissetmiş ve toplumsal akışın nereye gittiğinin kokusunu almada öncülük etmiştir..
yani o modernizmin içinde barındırdığı ve sakladığı efsaneyi görmüş ve onun bir meta veya post modern bir fışkırmasının olacağını sezmiştir..
Diye düşünüyorum..
varoluşculuk konusuna değinince siz bendeniz de bu çağrışımlar oluştu..saygılarımla osman hocam
timur selçuk arabeske emperyalist dememişti..anti- emperyalist demişti..hızlı yazım hatası..bir de 100 yıl değil 1000 yıl olacaktı arap biraderlerle içli dışlı oluşumuz..bu da hızlı yazım hatası..tekrar özür..
Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta