Bir İncinin Hikayesi Şiiri - Fikret Tunç

Fikret Tunç
13

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir İncinin Hikayesi

Açıldığında sert kabuğum,
Gördüğüm ilk şey güneşti.
Sıcak, sımsıcak ve parlak...
Sonra geçince gözümün kamaşması,
Anladım nasıl da yanıldığımı.
Gördüğüm güneş değil,
Senin ay parçası tenindi.
Gözlerindi, bakışlarındı,
İçimi sımsıcak yakan...

Teslim ettim kendimi ellerine,
Bıraktım sert kabuğumu,
Korunmasız, Dayanıksız, Çırılçıplak,
Ellerindeydim prensesim.
Koruyanım da sendin benim, dayanağımda.

Yıllarca deli gibi sevdim seni,
Sen de beni.
Sen beni sevdikçe ben ışıldadım.
Ve ben ışıldadıkça,
Sen daha çok sevdin beni...
Derken...

Derken birden bakışların değişti,
Kıştı, aylardan şubattı.
Önce anlamadım gerçeği,
Belki kabul etmedim.
Ama sonra bakışların söndü, söndü, söndü...
Derken unutmaya başladın beni.
Artık hiç bakmamaya.
Senin sevgin yokken bende,
Söndüm, soldum, karardım...

Artık daha güzel bir incin var

Belki benden daha parlak belki,
Belki benden daha büyük.
Ama asla benden saf değil,
Asla benden sana daha yakın...

Tek bir şey kaldı bana yapacak.
Soğuk ve karanlık hücreme geri dönmek.
Yani kabuğuma...
Dönüp kabuğuma büyümek,
Daha çok büyümek,
Daha çok parlamak,
Daha çok ışık saçmak,
Daha, daha, daha....

Önce gömülüp karanlıklara,
Sonra daha eşsiz olmak,
Benzersiz, emsalsiz,
Öyle ki,
Bir daha hiç bırakmaman için beni.

Ama önce gömülmek lazım karanlıklara...
Ya büyümek,
Ya da bir daha geri dönmemek...

Fikret Tunç
Kayıt Tarihi : 23.4.2015 14:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Fikret TUNÇ 09.04.2010 Saat: 04.35

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fikret Tunç