Alüminyum çaydam
İncebel bardaktan yansıyan kara tüp
Ve boğazına kadar dün geceden dolma küllük
Galiba sabah oldu
İskanbil kağıtları
Nakşı yanmış,küllü,loşlu halı
Ve habire ağlayan yeni ünlemler tasarlayan yaşlı tavan
Galiba şimdi sabah oldu
Eğer odamda bir pencere olsaydı
Yaşlı geceden doğma toy sabahları alırdım odama
Eğer bir pencerem olsaydı
Gözlerimle kucaklardım duraktaki insanları
Kartopunun içine taş koyan çocukları/
İşitmekle kalmayıp görürdüm belki
Düşük maaşa isyan eden
Sendika yanlıları devrimcileri
Kapıma taşlar atılıyor
Galiba sabahı pencereden gören haylaz çocuklar
Kartopu oynuyor
Sarı ışıklar yürüyor gözlerime
Uykumu erteliyorum,gördüğüm düşleride
Yollar kaygan odandan düşmemek üzere çıkıyorum
Selamsız sabahsız geçiyor yığınlar
Yığınlara karışıp kayboluyorum
2005
İstanbul
Ahmet AktaşKayıt Tarihi : 2.5.2007 10:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!