BİR/İNCİ
Herkesin içinde bir saat saklı
Saatin çarkında ritim tik taklı
Zamanı gelince son nefes tekli
Her nefes ömürden yiten bir inci
Amel listesinde iman bir/inci
Zamanla eğrilir vücut şasesi
Aniden daralır göğüs kafesi
Zemberek boşalır söner nefesi
Her nefes ömürden yiten bir inci
Önem sırasında iman bir/inci
İstiridye ömrü bir inci için
İnciler yürekte alıyor biçim
Bir ömrü boşuna harcamak niçin
Her nefes ömürden yiten bir inci
Dünya mekanında zaman bir/inci
Ölmeyecek gibi çalış dünyaya
Ahreti de düşün dalma rüyaya
Doğrudan ayrılma düşme riyaya
Derler ki dünyada mekan bir/inci
Eklerler ahret de iman bir/inci
Zamanın önünde kimse gidemez
Ayaklar tökezler takip edemez
Dermanı azalır canı güdemez
Her nefes ömürden yiten bir inci
Son nefes öncesi güman bir/inci
Müsade var ise alır nefesi
Yıllara direnir gönül efesi
Eman/et sönmeden göğüs kafesi
Her nefes ömürü yutan bir inci
Güçsüze uzanan eman bir/inci
Veda namazında edilir niyet
Hayır dua ile okunur ayet
Huzuru mahşerde ödenir diyet
Her nefes ömürden yiten bir inci
Göğsüsten yükselen leman bir/inci
Zaman hızlı geçer dönmez dününe
Nöbet devredilir yeddiemine
Kel görünür takke düşer önüne
Her nefes ömürden kopan bir inci
Harama kanmayan aman bir/inci
Malın mülkün olsa sana ne yazar
Bir işçi servete mezarın kazar
Varsa bakiyende kurulur pazar
Helal yoldan olan saman bir inci
Cennete yol veren liman Bir/inci
Tüm sevdiklerine veda edersin
Her şeye sırtını döner gidersin
Nefsin hesabını orda ödersin
Her nefes ömürden kopan bir inci
Heybene koyduğun iman bir/inci
Ocak 2017. Bülent ARKAN
Güman...... : İnanç, kanaat
Eman.........: Aman dileyene el uzatmak, güvence altına almak
Leman.......: Parlama, parıltı
Yeddiemin..: Emanet bırakılan kişi
Kayıt Tarihi : 6.1.2018 15:49:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Tebrik ederim.
Kaleminiz daim olsun.
Ömürden her giden gün gerçekten bir inci değerinde....
Heybemizde biriktirdiklerimiz de elbette birer inci. En çok lazım olan...
Kutluyorum çokça....Selam ve Saygılar...
Ne yapıyorsun sorusuna...
"Bir /inci" okuyorum diye cevap verince bir çığlık koptu...
Ve o çığılığın sahibinin "selamı var yakışıklısına"...
Emanet yerine ulaştığına göre dönelim "Bir/inci'mize"... Ve beni yakalayan yeddiemin sözüne...
Nerede binip, nedere ineceğimizi bilmediğimiz iki liman arasında kimlerin, nelerin ellerine bıraktık kendimizi...
Parlaklığı sönen ışık, yol gösterebilir mi...
Ne bileyim...
Her şeye, herkes gibi sırtımızı dönemeyişlerimiz mi yaralar bizi...
Bu aralar aklımın ucunda bir kelime döner durur, "mülteci"...
Ben bende,
Ruh bedence,
Can tende mülteci ise... Nedendir bu amansız ıssızlık...
Ensar olduğumuz mültecilerin canları, namusları ve kutsalları için verdikleri mücadele hikayeleri bile bile...
Hala soframızda ne olduğunun derdiyle onları paylaşıyorsak...
Alemin en şerefli mahluğu olan bizlerin yaşadıklarını görmezden gelip hala "sokak hayvanları" için imza toplayıp emek harcıyorsak...
Gözyaşlarımızla birlikte sözlerimizi de öncelik sırasını unuttuklarımız için harcıyorsak...
Daha ne diyeyim... Daha ne denir ki bize...
Obur mu...
Vampir mi...
Üstünde onlarca çeşit olmasına rağmen hala doğmuyorsak, bizim soframız değil yüreklerimiz aç...
Bizim yüreklerimiz böyle "Bir/inci'lere"...
Bize bunları hatırlatacak yüreklere muhtacız...
Belki kırık oldu bu mana...
Belki hakkını veremedim okuduklarımın...
Ama mutluyum okuduklarımdan...
Mutluyum hala sevgili Bülent Arkan gibi yüreklerin varlığını bilmekten...
Şu an bile aldığım nefesler hakkı olan olan ey güzel yürekli şair...
Ömrüne... O güzeli güzel bilen gönlüne bereket...
Kalemin kavi,
Yolun da bahtın da açık,
Ayağın taştan uzak olsun...
Nicelerine... Nicelerine inşaAllah...
Sevgiler size... İnsan olan yüreğinizce...
TÜM YORUMLAR (8)