Bir ihtiyar adam vardı titrek elleri aksayan adımları
Görecekmiş gibi bakardı görünmeyen yarınları
Bu gün her günden başkaydı bilmem neden
Ağlıyor içi bu gün san ki gülerken
Ağır ağır adımlarla geçerken sokağı
Başı ağrıyor zonkluyordu şakağı
Sürüklenen ayaklarından çıkan toz duman
Gidici mi nedir diyorlardı bu adam
Ah.. bir dönebilse şu ilerde ki köşeyi
Kahvehane de fokurdatırdı nargileyi
Hiç değişmedi şu sokaklar diye söylendi
Sabah geçmiş vakitlerden öğlendi
Daha mı ağırdı bu gün dünden giderken
Elleri titriyordu bastonunu çekerken
Bakkal,kasap,manav bu gün dışarıdaydı
Hep birlikte ihtiyara bakışıyorlardı
Yeni mi gördünüz ne var! Diye söylendi durdu
Bastonunu gösterdi tebessümle yere vurdu
İçinden bir şeyler çekilip gidiyordu
İki adımda biten sokak uzadıkça uzuyordu
Kararsız kaldı bir müddet öylece
Erken yatmalı soğuk dedi bu gece
Ellerinin titrediğini hissetti birden
Geri dönmeli deyip döndü birden giderken
Her zamankinden fazla ağırdı ayakları
Zangır zangır titriyordu bacakları
Son beş yıldır elinden düşmeyen bastonuna
Sıkıca tutundu yalnızlığında can dostuna
Oturmak istedi bir sigara içimlik
Döneyim kalsın kahvehane dedi bu günlük
Eli daha da titredi baston kaydı elinden
Birkaç damla yaş geldi gözlerinden
Geri dönmek için son bir kez hamle yaptı
Yıllardır toz duman ettiği sokağa baktı
Baston düşse de ayaktayım hala der gibi
Bütün gücüyle doğruldu heykel gibi
Gözlerinde kayboldu insanlar sisli ve puslu
Buymuş her şeyin ve yaşamanın sonu
Uzandı kaldırıma boylu boyunca
En rahat yatağında yatarcasına
O zamana kadar farkında olmayanlar
Oldular farkında koşuşan insanlar
Yanına ulaşan birkaç adam zavallı dedi
Elleşip dönemediği evine götürdü
Bir ihtiyar adam vardı titrek elleri aksayan adımları
Vardı işte öyle bir adam bir ihtiyar adam
(Haziran 2001 Kırşehir)
Hüseyin Tuztaş
Kayıt Tarihi : 4.7.2016 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
evvel yazılmış
bu şiiri
kutluyor,
yazarını
tebrik ediyorum,
selamlar...
TÜM YORUMLAR (3)