Öyle bir şiir yazayım ki,
Okuduğumda seni anlatsın,
Tan yerindeki uzaklığını,
Bana yakın etsin,
Bayram sabahını çağrıştıran bakışlarını,
Gözlerimde gezindirsin,
Ve bu şiir sensin diyebileceğim.
İşte bu çok zor, zorun da zoru,
Seni görebilmekten de çetrefilli,
Kelimelerle cebelleşmeye,
Gücüm ve dermanım yok,
Çünkü adın Aşk, kendin aşk.
Güzelliğine tercüman olamam,
Zaten bu anlamda,
Dellenip küsmüşüm güzelliğine.
Seni ifade etmem mümkün değil,
Özelliğini yazarken,
Harfler depresifleşir,
Heceler şizofrenleşir,
Mısralar ruhumun izdüşümü olur.
"Güzelliğin on para etmez
Bu bendeki aşk olmazsa"
Diyordu, Aşık Veysel.
Kara sevda her haline,
Betimlenemeyen nadirlik bahşeder.
Güzelliğinden bahsedince,
Korkarım aşk benden firar eder.
O aşkı yakalaya bilmek için,
Tekrar aylarca o pencerede,
Bu kez buzdan gölge olmam gerek.
Hahoş seni yazmak için arasam bulamam,
Görünmez çınar da olsam o sokakta,
Uçurdu aşkım seni aşkın bilinmezliğine.
Muhteşemliğini anlatmak, anlamak,
Uzaklığını yakın etmek uğruna,
Aşkından vaz geçmem imkansız,
Kanıma girip, kanımı esir aldın.
Sevgimin çiçek çocuğusun.
Kelebekler ve ben taç yapraklarında,
Gurup vakti son kez çırpınmayı arzular.
Ustura ağzı kirpiklerinin kestiği,
Ey dikiş tutmayan şah damarım,
Hareli gözlerinin alevinde külüm.
Yanında sonlanmayan gurbetim.
Aşk, maşuk, maşuka anlatılamaz,
Duyumsanır tüm hücrelerde.
Kızgın çölümde bir içimlik pınarsın,
Duyumsarım seni o sevgi vahasında,
Bir içim suya kanarken
Yazdırdıkları
Kayıt Tarihi : 30.10.2017 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!