Bir İç Çekiştir Sonbahar- Garib Çoban

Engin Demirci
940

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Bir İç Çekiştir Sonbahar- Garib Çoban

Bir İç Çekiştir Sonbahar - Garib Çoban

Gönül hayran oldu savrulan yapraklara, sonbahar makamından gidemiyor.
Bu dünyaya üryan gelip üryan gideceksin neye itibar ediyorsun gönül.
Aradığın dünyalık tatmin putlarınla boşluklarını çoğaltıyor.
Aşkın önündeki engeller henüz kaldırılmadı!..
Karşılıksız sevemezsen buradan geçemeyeceksin.
Hep bir şeylerin eksikliğini hissetmen sendendir.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Sevgi, görünmeyeni görür, elle tutulamayanı hisseder ve imkansızı başarır.
Her şeyi yaşadım ve seni temin ederim ki sevdiğin kişinin gönlündeki duada olmaktan daha güzel bir şey yok.
Bize gerçekte kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok kararlarımızdaki sevgidir.
Tam olanı seyret, eriyen karlar neye karışıyor bir düşün.
Öldüğün zaman soğuyor beden son nefese kadar yanışının kıymetini bil.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Ne gördü Zeliha Yusuf’un yüzünde, muhabbet derdine düşmüş gönül.
Ağaçta iki karga sıçrar, yaprakları hışırdar ağacın.
Çığlıkları duyulur akşam olunca, tadına doyulmaz özlemlerin.
Çiğ damlar hasretinden gecenin yüzüne.
Maviye çalan gölgeler, sonbahar gibi incelmiş.
Ürkektir güneş mecnun Leyla’da ne gördüğünü anlatır.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Ağaçtan dökülürken yapraklar, sessizliğe bürünür kuşlar.
Ve bizler geçip giderken dünyadan uzun uzun b/akan g/özlerde kalır dualarımızın akıbeti.
Toprakta mağfirete uğrar günahlar, savrulan yapraklar gibi dönüşecek bir bahçede.
Bir ikindi vakti, ölümün o ciddi görünüşlü kasveti.
Emer çürümüş dünyada öğünülen güzellikleri melankolik deli güneşin fısıldamasıyla.
Ölümün ezgilerini söyler perilerin ellerinde mezarlık kuşları.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Hakkın renklerini döşer sonbahar.
Hisseder çığlığın kabristanındaki kuşlar konamaz bir mezartaşına.
Dans eder tüm gölgeler uçup giden yapraklarla.
Huzur ve dua günbatımıyla gelen.
Ve içerdeki kulübesinden sesleri sızar damla damla.
Bir düşe dalarcasına dönmektedir gece.
Hep geri dönersin bıraktığın yere kendini.
Alabildiğine hüzünlüdür bu akşam.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Bir ürpermeyle, yakınmayla bir çığlığın eşliğiyle.
Nereye b/aksan, kadere rızadır sonbaharın anlattıklarıyla, b/ak güneş batmakta yalnız ruhlarda.
Bir mevsimin hatırlattığı her şey mi güzel olur?..
Sonbahar'dan bahsediyorum.
Ne kadar şefkat dolu, huzur veren bir mevsim.
Şu ağaçların yaprak döktüğü gibi ben de bir gün yaprak dökeceğim diyeceksin.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Ama mesele burada zaten!..
Dökülürken, sönerken, son şarkını söylerken de güzel olmak.
Yaprak hışırtıları.
Ve sonra kafada çalmaya başlayan o acıklı keman sesi.
Ömürden bir gün daha geçip gidiyor işte.
Bir yere varıyorsun nihayet; kalmıyorsun y/olda.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

İnsanın bahtı, birden karşısına çıkıyor ya da kovalıyor onu.
Bütün uzakları yakın etsen, buluyor seni.
Kucaklasan veya kaçsan arada bir fark bulamazsın.
Yollar zaten götürecek seni, yürümekse diyeti.
Ve nihayet bir yere varacaksın.
Gönlünün gülünü bu kadar önemli kılan, onun için harcadığın zamandır.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Geceleri rüyamda senin ve benim birlikte büyüyen, kökleri birbirine dolanmış iki gül olduğumuzu görüyorum.
Sadece herkesin okuduğu kitapları okursanız, sadece herkesin düşündüğünü düşünebilirsiniz.
İtiraz etmene gerek yok gönül.
Sen seçtin ve bu da sevgide senin seçimin sonucu.
Bundan sonra gelecek gönül olan kendi seçtiğin şey.
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Neyin aslını öğrendiysem orada acı beni buldu.
Bazı hususlarda, insanın bilmekten mahrumiyeti hikmettir.
Ecelini bilme, yol nerede biter, bilme!..
Kavuşmak mümkün mü, bilme!..
Hatırlamak neden zor, ayrılık ne zaman, bilme!..
Neden bilmiyorsun, bunu da bilme!..
Bilmemek bazı hususlarda hikmettir, buhrandan korur insanı, bunu bil!..
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.

Küçükken tarlada işleri biraz gevşetince annem bize!..
Tarlada izin olsun, yemeye yüzün olsun derdi.
Bu ahiret için de böyledir.
Dünya tarlasında iyi çalışıp salih ameller tutmalı ki hesap gününde affet diyecek yüzümüz olabilsin.
Allah bizi o gün yüzü ak olanlardan eylesin!..
Güzel davranmanın karşılığı elbette güzelliktir.Rahmân-60)
Sevgiyi benliğinde tutkuya dönüşmeyen, sırtında yük gibi gördüğü bir şeyi neden taşır ki insan ısrarla?...
Bir gölgeyim hakkın suskunluğunda yalnızca kendime uzak o gönüle yakın.
(Y.ed - Kişi Sevdiği İle Beraberdir Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 27.11.2022 21:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sen seni bilirsen yüzün Hüdâ’dır. Sen seni bilmezsen, Hak senden cüdadır. (Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli k.s.)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    "Sevgi, görünmeyeni görür, elle tutulamayanı hisseder ve imkansızı başarır."
    Güzel olan her şey sevgiyle başlar, sevgiyle büyür, sevgiyle güzelleşir.
    Tebriklerimle.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Öztek
    Ahmet Öztek

    Tebrikler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci