Ne gül kokusu kalmış, ne de bülbül figânı,
Bahçede kurumuş gül, acep nerde bağbanı?
Târumar olmuş gülşen, dökülmüş hep yapraklar,
Esmiş yel, heder etmiş, kırmış ince fidanı...
Hıçkırıklı dallara sonbahar sisi inmiş,
Kuytu, loş saçaklara dertli serçeler sinmiş,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla