Bir Hırsızlık Masalı

Bir adam laptop almış, değeri diller kesmiş!
Görünüş şık ve güzel; üstünden gözler geçmiş!
Laptopu otosunda bırakıp gitmiş adam;
Döndüğünde bakmış ki yerinde yeller esmiş.

Adam, giden laptopu bir sevgili bilmez mi? !
Bulmak için zihninde düşünceler örmez mi? !
Günlerce arar iken yol varmış bir dükkana!
Laptopunu vitrinde 'satılıktır' görmez mi? !

Adam, sevinmeli mi, o anda bilememiş.
Gözleri parlasa da, yüreği gülememiş.
Dükkan, yabancı bir yer, tanımadığı mekan;
Kapıya omuz vurup içeri girememiş.

Koşmuş hemen polise, memurum gel bak, demiş.
Kanunun ışığını, gecikmeden yak, demiş.
Laptopum vitrindedir; kim koymuşsa oraya;
Tut onu kollarından, kelepçeyi tak, demiş.

Polis, duymuş Adam'ı; yerinde duramamış.
Kalkmış gitmiş dükkana, mazeret bulamamış.
Dükkan sahibi demiş. ''Bana, falanca sattı''
Polis, belge sorup da tokadı vuramamış.

Adam, kapmış laptopu, ayrılmış o dükkandan.
Hırsızların uğrağı pis uğursuz mekandan.
Kanun var; nizam belli; düzen belde içindir;
Bu yer, nasıl bir yermiş, sorulmalı başkandan!

(16 Şubat 2007)